Boğaziçi Üniversitesi’nin unutulmaz isimlerinden, Batı Dilleri ve Edebiyatı Bölümü’nün 22 yıl boyunca başkanlığını yürüten Emeritus Prof. Dr. Oya Başak, 82 yaşında hayata gözlerini yumdu. Türkiye’nin edebiyat ve akademi dünyasında önemli izler bırakan Oya Başak’ın vefatı, öğrencilerinden meslektaşlarına kadar birçok kişiyi derin bir üzüntüye boğdu.
Acı haberin ardından, sosyal medya üzerinden yapılan paylaşımlar, onun ne kadar sevilen ve saygı duyulan bir akademisyen olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Özellikle eski öğrencileri ve akademisyen arkadaşları, Prof. Dr. Oya Başak’ın Türk üniversitelerinde bıraktığı kültürel ve bilimsel mirasa vurgu yaptı.
Akademik Yaşamı Boyunca Büyük Etkiler Yarattı
İstanbul doğumlu olan Prof. Dr. Oya Başak, üniversite kariyerine çok genç yaşlarda başladı. Boğaziçi Üniversitesi’nde uzun yıllar boyunca Batı edebiyatı alanında eğitim verdi. Shakespeare üzerine olan akademik çalışmalarıyla tanınan Başak, aynı zamanda postmodernizm, çağdaş tiyatro ve İngiliz edebiyatı üzerine önemli eserler kaleme aldı.
22 yıl boyunca yürüttüğü bölüm başkanlığı görevi süresince, sayısız öğrenci yetiştirdi. Öğrencilerinin sadece akademik başarılarına değil, aynı zamanda kültürel donanımlarına da büyük katkı sağladı. Boğaziçi Üniversitesi’nin entelektüel ikliminde onun etkisi her zaman hissedildi.
Vefatı Sosyal Medyada Büyük Yankı Uyandırdı
Prof. Dr. Cem Say, sosyal medya hesabından yaptığı duygusal paylaşımda, “Boğaziçi Üniversitesi’nin efsane hocası Prof. Dr. Oya Başak’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz” ifadelerine yer verdi. Bu sözler, sadece bir hocanın kaybını değil, bir dönemin kapanışını simgeliyor.
Cem Say, ayrıca Oya Başak’ın üniversiteye giriş kartı iptal edilen 10 akademisyenden biri olduğunu da hatırlatarak, onun sadece bir eğitimci değil, aynı zamanda bir duruşun temsilcisi olduğunu vurguladı.
Akademi Dünyasında Derin Bir Boşluk
Prof. Dr. Oya Başak, yalnızca bir akademisyen değil, aynı zamanda edebiyatın toplumla buluşmasında köprü görevi gören bir entelektüeldi. Onun eserleri, yazıları ve akademik katkıları, gelecek nesiller için güçlü bir ilham kaynağı olmaya devam edecek.
Cenazesi, 27 Mayıs Salı günü düzenlenecek törenle toprağa verilecek. Sevenleri, öğrencileri ve meslektaşları onu son yolculuğunda yalnız bırakmayacak.
