Gündem

Bilal Erdoğan’dan Dikkat Çeken ‘Şalvar’ Açıklaması: Rahatlık ve Yobazlık Tartışması

Cumhurbaşkanı *Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu ve İlim Yayma Vakfı Başkanı **Bilal Erdoğan*, katıldığı bir YouTube programında toplumda büyük tartışmalara yol açacak açıklamalarda bulundu.

Paylaş
DÜNYA ETNOSPOR KONFEDERASYONU BAŞKANI BİLAL ERDOĞAN, KÜLTÜRÜN VE GELENEĞİN NESİLDEN NESİLE AKTARILMASINDAKİ EN DOĞRU ADRESİN ÇOCUKLAR OLDUĞUNU İFADE ETTİ. (MEHMET ŞİRİN TOPALOĞLU/İSTANBUL-İHA)
Paylaş

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın oğlu ve İlim Yayma Vakfı Başkanı Bilal Erdoğan, katıldığı bir YouTube programında toplumda büyük tartışmalara yol açacak açıklamalarda bulundu. Bilal Erdoğan, dış görünümünün kendi kültürünü yansıtmadığını belirterek, “Şalvar giymek daha rahat ama şalvar giydiğin zaman yobazsın, gericisin.” sözleriyle dikkat çekti.

Kültürel Normlar ve Dış Görünüş

Erdoğan, programda giydiği takım elbisesini göstererek, “Benim dıştan görünüşüm beni kültürüm değil. Bu sonuçta işte Batı’dan aldığımız kravat, Batı’dan aldığımız ceket.” diyerek, toplumda kabul gören dış görünüşün Batı etkisi altında şekillendiğini ifade etti. Kendi giyimi üzerinden kültürel bir eleştiri yaparak, geleneksel kıyafetlerin algısını sorguladı.

Şalvarın Rahatlığı ve Medeniyet Kriterleri

Bilal Erdoğan, şalvar giymenin daha rahat bir seçenek olduğunu belirttiği açıklamasında, “Şimdi ben buraya cepken ile çıksam, şalvar giysem… İsterim de yani çok da rahat.” ifadeleriyle geleneksel giysilerin rahatlığını vurguladı. Ancak eklediği “Ama şalvar giyince yobazsın, gericisin.” sözü, geleneksel kıyafet giyenlerin nasıl algılandığına dair çarpıcı bir örnek olarak akıllarda kaldı.

Modernlik ve İkilem

Erdoğan, ceket giymenin modernlik ve medeniyet ile bağdaştırılması gerektiğini söyleyerek, “Bunu (Ceket) giydiğin zaman medenisin, modernsin. Bu ikilemden çıkamıyoruz.” şeklinde konuştu. Bu açıklama, giyim ve kültürel normlar arasındaki ilişkiye dair önemli bir tartışma başlatmaya aday.

Bilal Erdoğan’dan Açıklama

Liseyi bitirdikten sonra hedefinin Boğaziçi Üniversitesini kazanmak olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: 

“Lise son sınıfta girdiğim sınavlarda bu hedefimi kazanabileceğimi görüyordum. Ancak bu katsayı engeli bizi etkiledi. Bazı sınıf arkadaşlarımız o katsayı engeline katılmamak için başka okullara geçiş yaptılar. Son senede şartları değiştirdiler. ‘Sen artık gidersen ilahiyata git onun dışında kolay kolay başka yere gidemezsin.’ O dönem imam hatiplilerin açtığı davalar oldu. Mağduriyeti çok derin yaşadık. O da yaşanması gereken bir dönemdi. Bizi güçlendirdi. O dönemde kız kardeşlerim de okulda başörtüsü sorunu yaşadı. Kızlar başörtüsü mağduru olurken erkekler de kat sayı mağduru oldu. Herkesin morali bozuktu. Benim hedefim yurt dışına çıkmak değildi, amacım Boğaziçi’ne gitmekti. Yabancı dilim de fena değildi. 17-18 yaşında böyle bir sistem bize ‘dur’ dedi ve duvara tosladık. Bu nedenle Amerika’daki üniversitelere başvurumu yaptım.”

JPEGmini



“Mağduriyetlerin hepsini ailecek yaşadık”

Babası Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı cezaevine yolladıkları günü asla unutamayacağını vurgulayan Bilal Erdoğan, “Babamla vedalaşamadan onu cezaevine uğurladım. Vedalaşamamam beni çok üzmüştü” diye konuştu.

Babası cezaevinden çıktığında Türkiye’de olamadığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

“17 Ağustos depremi oldu. O zaman babam da aktif şekilde yaraları sarmaya koşturdu. Biz o zaman telefon hatlarındaki sorunlardan dolayı da iletişim kuramadık. Babam cezaevine girerken vedalaşmadım, çıkarken de yoktum. Onları maalesef  yaşadık, bizim için zor dönemler oldu. 1997-1999 arası, 28 Şubat, katsayı, başörtüsü o mağduriyetlerin hepsini kardeşlerim, ailem derin bir şekilde yaşadık, bir de onun üstüne maalesef babamı cezaevine uğurladık. Onun özgürlüğünden mahrum kalması sürecini yaşadık.”



“Bu iftiralara maruz kalmış olduk”

Erdoğan, 17-25 Aralık sürecinden bugüne çıkan bilgilerin, aslında bunun ne kadar hunharca planlanmış bir darbe girişimi, alçakça düzenlenmiş bir kumpas olduğunu ortaya koyduğunun altını çizerek, “Biz orada ezilen çimenler gibi olmuş olduk, bireysel olarak veya dava dosyalarına dahil edilen bir sürü insan… Ama Türkiye’de bunlar yaşandı maalesef” dedi.

Türkiye’de 100 binlerce insanın aynı şekilde dinlendiğini, takip edildiğini, üzerlerine yaftalar yapıştırıldığını, şantaj yapıldığını, kasetler hazırlandığını belirten Erdoğan, “Türkiye’nin son siyasi dönemine bakın, kasetlerin etkisine… Biz de bunun son halkası olmuş olduk. Ama hamdolsun, bu darbe Türkiye’yi yıkmadı. Ama tabii biz bu acılara, zorluklara, iftiralara maruz kalmış olduk” ifadelerini kullandı.

Siyasete ilişkin kariyer planının bulunup bulunmadığı yönündeki soru üzerine Erdoğan, “Ben siyaseti bugüne kadar akademik olarak yaptım. Siyasi kariyer planlamadım. Yeniden bir büyük Türkiye’nin inşası eğitimle, insanlara yatırımla olacak. Biz ufuk açıyoruz. TÜRGEV’de yapmaya çalıştığımız bu, İlim Yayma Vakfı’nın da mütevelli heyetindeyim. Orada da aynı şekilde çalışmalarımız devam ediyor” dedi.



“Çok cahilce ve alçakça”

İtalya’ya gidişinin neden kaçma olarak değerlendirildiğini ve bu haberleri gördüğünde neler hissettiğinin sorulması üzerine Erdoğan, “Seçimler geliyor ya, hemen adeta çakallar meydana mı çıkıyor demeliyim… Seçimlere giderken, siyasi bir manevra olur mu bu bana… Aslında çok cahilce ve alçakça değil mi” şeklinde konuştu. 

“Aile olarak birbirimize tutunduk”

Bilal Erdoğan, ailesinin eleştirilmesi konusunda hislerinin sorulması üzerine ise şunları kaydetti:

“Bizler her şeyden önce insanız. Ailelerimiz var, çoluğumuz çocuğumuz var. Düşünün ki size iftiralar atılıyor, aynı şey kardeşlerim için de geçerli. Bütün ailemiz için geçerli. Devamlı siyasetin konusu olmayan şeyler, iftiralar, kumpaslar gündeme getiriliyor. Tabii ki etkileniyoruz. Etkilenmememiz mümkün değil. Ben hakikaten çok detayına girerek bu kadar özelimi açmak da istemiyorum ama benim sağlığım altüst oldu tabii ki. Çok huzurumuzun kaçtığı zamanlar elbette oldu. Ama demek ki Allah bizi buna hazırladı belki de. Yorulduk mu, üzüldük mü, zamanı gelince ağladık mı ağladık. Yanımızda belki bizi arayıp ‘merak etme yanındayız’ diyen insanları bulmakta zorlandığımız günler oldu. Babamızın hapse girdiği zaman da bunu yaşadık. Yalnızlığı, insanların birden bire yanınızdan dağılmasını… Demek ki bu seviyede, bu siyasi hayata sahip bir ailede bunların yaşanılması kaçınılmaz. Ama aile olarak birbirimize tutunduk, eşimin, ailemin çok emeği var. Yürüyüşümüze devam etmeye çalıştık. Geri dönüp siyasete polemik malzemesi olmaktan aile terbiyemiz gereği kaçındık ısrarla. Neden? Bu savaş bizimle ilgili değil. Bir partinin genel başkanı, yardımcısı, milletvekili, benle bir sorunun mu var, nereden çıktı, neden olabilir? Ben hayır işleri yapan, kendince ticareti olan, hesap veren bir vatandaşım. Belli guruplar birbirlerine de destek olunca böyle bir tablonun ortasında bulmuş olduk kendimizi. Benim, cevabını veremeyeceğim bir şeyim yok. Bu liderler, cevap isterlerse onlara verecek çok cevap var. Ama siyasetimize, ülkenin huzuruna yazık oluyor. Doğru olmayan bir şeye katılarak o yanlışı devam ettirmenin alemi var mı? Ben çok teşekkür ediyorum; sayın cumhurbaşkanımız aynı şekilde karşılık vermedi hiçbir zaman bunlara.”

Bilal Erdoğan’ın şalvar hakkındaki yorumları, toplum içindeki giyim kültürü ve algıları üzerinde yenilikçi bir bakış açısı sunuyor. Geleneksel kıyafetlerin ve modern giyimin sosyal statü ile olan ilişkisi, kamuoyunda ilgiyle karşılanırken, Bilal Erdoğan’ın bu sözleri de gelecek tartışmalar için zemin oluşturmuş durumda.

İlgili Haberler
İran Son 10 Ayda 500 Binden Fazla Düzensiz Göçmeni Afganistan’a Gönderdi
GündemDünya

İran Son 10 Ayda 500 Binden Fazla Düzensiz Göçmeni Afganistan’a Gönderdi

İran, son 10 ayda 546 bin Afgan düzensiz göçmeni ülkelerine geri göndererek...

İstanbul Hava Sahasında Tanımlanamayan Trafik İkazı
Gündem

İstanbul Hava Sahasında Tanımlanamayan Trafik İkazı!

Son günlerde İstanbul hava sahasında yaşanan olaylar, havacılık dünyasında gündem yaratmaya devam...

Bursa'da 4.0 Büyüklüğünde Deprem Korkuttu
Gündem

Bursa’da 4.0 Büyüklüğünde Deprem Korkuttu!

Bursa'nın Nilüfer ilçesinde 4.0 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Paniğe yol açan depremde...

Ekrem İmamoğlu Hakkında Soruşturma Başlatıldı
Gündem

Ekrem İmamoğlu Hakkında Soruşturma Başlatıldı!

Ekrem İmamoğlu hakkında, bugün düzenlediği basın toplantısındaki sözleri nedeniyle savcılık tarafından re’sen...