Anayasa Mahkemesi (AYM), İmar Kanunu’nun 16. maddesinde yer alan ve yapıların depreme dayanıklılığı konusundaki sorumluluğu yalnızca mal sahiplerine yükleyen düzenlemeyi anayasaya aykırı bularak iptal etti. Bu önemli karar, kamu kurumlarının da yapıların sağlamlığı konusundaki yükümlülüklerini artırıyor.
İmar Affı Nedir ve Hangi Maddeler İçeriyor?
İmar affı, kaçak yapıların kayıt altına alınarak hukuki güvenceye kavuşturulması amacıyla getirilen bir düzenlemedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın açıklamasına göre, 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılan ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar, belirli şartların yerine getirilmesi halinde Yapı Kayıt Belgesi alabiliyordu. Bu belgeler, yapıların yasal hale gelmesini sağlıyordu.
Başvuru şartları ise şöyleydi:
- 31 Ekim 2018 tarihine kadar yapı sahiplerinin başvurularını tamamlaması.
- 31 Aralık 2018 tarihine kadar kayıt bedellerinin ödenmesi.
Ancak, bu düzenleme kapsamında getirilen “Yapının depreme dayanıklılığı hususu malikin sorumluluğundadır” ifadesi, büyük tartışmalara yol açmıştı.
AYM’nin İptal Kararının Detayları
Danıştay 6. Dairesi’nin eklediği geçici 16. madde uyarınca, yapıların dayanıklılığına ilişkin tüm sorumluluk yapı malikine bırakılmıştı. Ancak AYM, bu düzenlemenin Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verdi. Mahkeme, yalnızca maliklerin değil, devletin de yapıların güvenliği konusunda yükümlü olduğunu belirtti.
Bu kararın en önemli sonuçlarından biri, kamu kurumlarının denetim ve gözetim sorumluluğunun netleşmesidir. Ayrıca, idareye karşı tazminat davalarının açılabilmesinin önünü açan bu karar, vatandaşlar için yeni bir hukuki hak yaratıyor.
Kararın Etkileri: Kamu Kurumları Artık Sorumlu
AYM’nin iptal ettiği düzenleme sonrası, özellikle depremde yıkılan veya hasar gören yapıların sorumluluğu yalnızca maliklere ait olmayacak. Devlet, bu yapıların inşaat ve denetim süreçlerindeki hatalardan dolayı da sorumlu tutulabilecek.
Bu durum, kamu kurumları aleyhine tazminat davalarının açılabilmesinin yolunu açıyor. Mahkeme, idarenin denetim görevini yerine getirmemesi halinde vatandaşların zararlarının karşılanabileceğine hükmetti.
Yeni Düzenlemenin Gerekliliği
Bu karar, Türkiye’de sık sık tartışılan imar affı ve deprem güvenliği konularında yeni bir düzenlemenin gerekliliğini ortaya koyuyor. Hukuki uzmanlar, yapı güvenliğini artıracak kapsamlı bir yasal düzenlemenin yapılmasının şart olduğunu vurguluyor.