Yerel seçimlerde CHP’den Esenyurt Belediye Başkanı seçilen ancak yalnızca 7 ay sonra tutuklanan Prof. Dr. Ahmet Özer, 205 gün sonra Silivri Cezaevi‘nde ilk kez hâkim karşısına çıktı. Hakkında “silahlı terör örgütü üyeliği” suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis istenen Özer’in davası Türkiye’nin siyasi ve hukuki gündemine damga vurdu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel‘in de takip ettiği duruşmada mahkeme, Özer’in tutukluluğunun devamına karar verdi.
113 Günlük Sessizlik Sonrası Hazırlanan İddianame
Ahmet Özer hakkında hazırlanan iddianame, tutuklandıktan tam 113 gün sonra ortaya çıktı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, Özer’in 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. Suçlamaların merkezinde ise terör örgütü üyeliği, örgüt yöneticileriyle temas ve geçmiş yıllara dayanan iddialar yer alıyor.
Özer: “Bu Bir Siyasi Operasyondur”
Duruşmada söz alan Ahmet Özer, suçlamaları sert bir dille reddetti. Savunmasını üç başlık altında yapan Özer, yıllarca hem kamuda hem üniversitede önemli görevlerde bulunduğunu belirterek, “Böyle bir insan terör örgütü üyesi olabilir mi?” diye sordu. Kendisinin bilim insanı kimliğiyle barış sürecine katkı sunduğunu ifade eden Özer, asıl amacın belediyeye kayyum atamak olduğunu savundu.
“Barış Sürecine Katkı Verecek Biriydim”
Özer, Esenyurt Belediye Başkanı olduğu için hedef alındığını ifade ederek şu sözlerle dikkat çekti:
“Eğer belediye başkanı olmasaydım bugün burada olmayacaktım. Büyük olasılıkla barış sürecine katkı sunmak için davet edilen bir akademisyen olacaktım. Ancak siyasete girdim, halkın oyunu aldım ve şimdi suçlanıyorum.”
Gizli Tanık İfadeleri Tartışma Yarattı
Duruşmada dinlenen “Hermes” kod adlı gizli tanık, Özer’in örgütle ilişkili olduğunu iddia etti. Tanık beyanları arasında 1999 yılına ve 2024 seçim sürecine dayanan iddialar yer aldı. Özer, bu beyanların gerçek dışı olduğunu savunarak, “Tanık her şeyi duyduğunu söylüyor ama hiçbir somut bilgi vermiyor. Bu beyanları şiddetle reddediyorum,” dedi.
Savunma: “Sözde Delillerle Özgürlüğüm Gasp Ediliyor”
Yedi aydır tutuklu olduğunu hatırlatan Özer, savunmasında adalete olan inancını koruduğunu belirtti. “Geç gelen adalet, adalet değildir,” diyen Özer, bu davanın sadece kendisi için değil, demokrasiye ve barış sürecine olan güven açısından da önemli olduğuna vurgu yaptı.
İmamoğlu’ndan Sert Tepki: Hukuk Katliamı
Duruşmayı sosyal medya üzerinden değerlendiren İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Özer’e yönelik süreci “hukuk katliamı” olarak niteledi. İmamoğlu, Ahmet Özer’in, Batı’daki Kürtlerin yerel yönetimlerde temsiline dair fikirleri nedeniyle hedef alındığını savundu. Ayrıca, Özer’in bir an önce serbest bırakılması gerektiğini ifade etti.
Kayyum Gölgesinde Yerel Demokrasi
Ahmet Özer’in tutukluluğu ve Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atanması, Türkiye’de yerel yönetimlerin özerkliği ve demokratik temsil konularını yeniden gündeme taşıdı. Özellikle Kürt kimliğine sahip, akademik geçmişiyle öne çıkan bir figürün bu şekilde hedef alınması, “siyasi saiklerle mi yargılanıyor?” sorusunu beraberinde getirdi.
Özer: “Ben PKK Üyesi Değil, Barışın Teminatıyım”
Son savunmasında Özer, PKK ile hiçbir bağının olmadığını bir kez daha vurguladı. “Barışın teminatı benim. Benim sözüm geçer. Bu beyanlarla beni karalamaya çalışanlara en güzel cevabı halk verecek,” dedi.
Dava Ertelendi: Gözler 14 Temmuz’da
Mahkeme, Ahmet Özer’in tutukluluk halinin devamına hükmetti. Bir sonraki duruşma 14 Temmuz saat 10.00’a ertelendi. Gözler şimdi hem mahkemeden çıkacak karara hem de bu davanın Türkiye siyasetindeki yankılarına çevrilmiş durumda.