ABD, Çin’e yönelik gümrük vergisi politikasında çarpıcı bir adım attı. Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, yaptığı açıklamada, Çin’den ithal edilen mallara uygulanan verginin yüzde 104’e çıkarıldığını doğruladı. Bu kararın, Pekin yönetiminin misilleme adımları nedeniyle alındığı vurgulandı.
Daha önce Donald Trump tarafından açıklanan yüzde 34’lük ek vergi, zaten tansiyonu artırmıştı. Ancak Çin’in aynı oranda karşılık vermesiyle süreç iyice sertleşti. ABD şimdi, misillemeye misilleme ile yanıt vererek ekstra yüzde 50’lik bir artışa gitmiş durumda.
Trump: “Bu Vergilerle Günde 2 Milyar Dolar Kazanıyoruz”
Eski Başkan Trump, sosyal medya paylaşımında Çin’in anlaşma yapmak istediğini ancak bunun nasıl gerçekleşeceğini bilmediklerini iddia etti. Trump ayrıca ek gümrük vergilerinin ABD ekonomisine her gün 2 milyar dolar getirdiğini belirterek bu politikayı savundu.
Ancak Çin tarafı bu iddiaları geri çeviriyor. Çin Ticaret Bakanlığı, alınan bu kararları “hata üstüne hata” olarak yorumladı ve geri adım atmayacaklarını net biçimde ifade etti.
Ticaret Savaşlarının Küresel Ekonomiye Etkisi Ne Olacak?
ABD ve Çin, yalnızca iki büyük ekonomi olmanın ötesinde, birlikte küresel ekonominin yaklaşık yüzde 43’ünü oluşturuyor. Bu ülkelerin çatışması halinde oluşabilecek zarar yalnızca taraflarla sınırlı kalmayacak.
Çin’in 1 trilyon dolarlık üretim fazlası, başka ülkelere yönlendirilmek zorunda kalacak. Bu durum özellikle gelişmekte olan ülkelerde yerel üreticileri zora sokabilir, istihdamda ve ücretlerde gerilemeye neden olabilir.
Gümrük Vergisi İçin Piyasalar ve Uzmanlar Alarm Veriyor
BBC’ye konuşan ekonomist Alfredo Montufar-Helu, Çin’in geri adım atmasını beklemenin naiflik olacağını ifade ederek, bu sürecin uzun vadeli ekonomik hasar yaratabileceğini belirtti.
Öte yandan BBC Ekonomi Muhabiri Simon Jack, borsadaki dalgalanmaların ekonomik bir krizin habercisi olabileceğini ancak kesin olmadığını aktardı. Petrol ve bakır gibi emtiaların yüzde 15 düşmesi, bu hamlenin küresel yansımalarını şimdiden gösteriyor.
Resesyon Tehlikesi Kapıda mı?
Resesyon, üst üste iki çeyrek dönem boyunca ekonomik daralma yaşanması anlamına geliyor. ABD’nin bu agresif adımı sonrası piyasa oyuncuları, büyük bir belirsizlik ortamına girmiş durumda. Özellikle bankacılık sektöründeki düşüşler, ekonominin dayanıklılığı açısından kaygı uyandırıyor.
1930’lar, pandemi süreci gibi nadir görülen küresel daralmalar dışında dünya bu ölçekte bir krizle çok nadiren karşılaştı. Ancak birçok uzman, bu kez ABD, AB ve İngiltere’nin resesyona sürüklenebileceğini öngörüyor.
Küresel Ticaret Dönüşümün Eşiğinde
ABD’nin bu tarihi vergi artışı, yalnızca bir ekonomik hamle değil, aynı zamanda küresel ticaretin yönünü değiştirebilecek bir dönüm noktası olabilir. Çin’in geri adım atmaması, tarafların daha da sertleşebileceğini gösteriyor. Tüm gözler şimdi, gelecek günlerde atılacak yeni adımlarda.
