Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, gazeteci Fatih Altaylı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ifadeleri nedeniyle tutuklanmasına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Tunç, “Hiç kimse, Sayın Cumhurbaşkanımıza karşı ‘diktatör’ gibi çirkin ve yakışıksız ifadeler kullanamaz. Bu tür sözler, ne ifade özgürlüğü ne de gazetecilikle açıklanamaz” dedi. Gündeme bomba gibi düşen bu açıklama, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.
Bakan Tunç’tan Açıklama: “Hakaret ve Tehdit Meşru Değildir”
Fatih Altaylı’nın YouTube üzerinden gerçekleştirdiği yayında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik “ömür boyu başkanlık” gibi ifadeler üzerinden diktatör benzetmesinde bulunduğu iddiası büyük tepki çekmişti. Bu iddiaların ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, resmi sosyal medya hesabı üzerinden bir dizi açıklamada bulundu.
Tunç, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bir sosyal medya yayınında, tamamen hayal ürünü ve asılsız bir iddia olan ‘ömür boyu başkanlık’ söylemi üzerinden, Sayın Cumhurbaşkanımıza diktatör iftirasında bulunulması kabul edilemez. Bu tür söylemler tarihî gerçeklikten uzak, yalan ve yanıltıcı örneklerle yapılan kara propaganda niteliğindedir. Ayrıca içinde hakaret ve şiddet çağrısı barındırması da bu söylemleri çok daha tehlikeli hale getirmektedir.”
“Gazetecilik Zırhı Hakareti Koruyamaz”
Yılmaz Tunç, açıklamalarına devam ederken, gazetecilik kisvesi altında yapılan her söylemin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini özellikle vurguladı. Tunç’un ifadesiyle:
“Tehdit ve hakaret, hiçbir demokratik hukuk düzeninde düşünce özgürlüğüyle açıklanamaz. İfade özgürlüğü, kişilik haklarını, kamu düzenini, milletimizin kutsal değerlerini ve anayasal kurumlarımızı hedef almanın bahanesi değildir. Gazetecilik zırhına bürünerek yapılan bu tür beyanlar meşrulaştırılamaz.”
“Yargı Bağımsızdır, Talimatla Hareket Etmez”
Adalet Bakanı, yargının bağımsızlığına da dikkat çekerek, soruşturmayı yürüten savcılığın Anayasa ve kanunlar çerçevesinde hareket ettiğini belirtti. Açıklamasında, “Savcılık, kişi ya da unvan ayrımı gözetmeden görevini ifa etmektedir. Hiçbir makam ya da kişi, yargıya talimat veremez” ifadelerini kullandı.
Bu cümleyle Tunç, yargı sürecinin siyasi ya da şahsi baskılardan uzak olarak yürütüldüğünü net bir biçimde ortaya koydu.
“Eleştiri Ayrıdır, Suç Ayrıdır”
Tunç’un açıklamasında dikkat çeken bir başka başlık ise eleştiri ve suç arasındaki sınır oldu. “Unutulmamalıdır ki demokratik toplumlarda eleştiri ile suç arasındaki sınır nettir. Hukukun belirlediği bu çizgi aşıldığında, adli mekanizmaların devreye girmesinden rahatsız olunmamalıdır.”
Bu ifadeyle Tunç, toplumda ifade özgürlüğü adı altında yapılan her söylemin mutlak özgürlük çerçevesinde değerlendirilmesinin mümkün olmadığını vurguladı.
Altaylı’nın Sözleri Nerede Başladı, Nerede Suç Oldu?
Kamuoyunda çokça tartışılan bu olayda, Fatih Altaylı’nın sözleri ve bu sözlerin yorumlanışı önemli bir tartışma başlığı haline geldi. Yayınında kullandığı ifadeler, bazı kesimler tarafından “sert eleştiri” olarak görülse de, yargı mercileri bu açıklamaları “tehdit içerikli” ve “hakaret kapsamlı” olarak değerlendirdi.
Bu bağlamda, bir gazetecinin ifade özgürlüğü hakkını nasıl kullandığı kadar, bu hakkın sınırlarını ihlal edip etmediği de sorgulanmaya başlandı.
Kamuoyunda Tartışma Sürüyor
Fatih Altaylı’nın tutuklanması, medyada ve kamuoyunda geniş yankı uyandırmaya devam ediyor. Kimileri bu kararı ifade özgürlüğüne müdahale olarak nitelendirirken, kimileri ise kullanılan kelimelerin hakaret ve tehdit boyutunda olduğu konusunda hemfikir. Ancak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un açıklamaları, hükümetin bu konuda net bir duruş sergilediğini gösteriyor.