Dışişleri Bakanlığı, İsrail‘in İran’a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısını şiddetle kınadığını açıkladı. Bu olay, uluslararası dengeleri sarsan ciddi bir kriz haline gelirken, bölgede tansiyonun daha da yükselmesine yol açtı. İsrail sabaha karşı düzenlediği hava saldırılarıyla, İran’ın stratejik noktalarına ağır darbe vurdu. Ancak İran, bu saldırılara karşılık olarak İsrail’e yönelik büyük çaplı misilleme başlattı. Bölgede yaşanan bu gerginlik, dünya kamuoyunun ve uluslararası aktörlerin yakından takip ettiği kritik bir gelişme olarak öne çıkıyor.
İsrail’in Hava Saldırıları ve İran’ın Misillemesi
İsrail tarafından yapılan hava operasyonları, İran’ın çeşitli stratejik bölgelerini hedef aldı. Saldırılar, sabahın erken saatlerinde gerçekleşirken, İran tarafı bu müdahaleye karşılık olarak İsrail’e yönelik 100’den fazla insansız hava aracıyla karşı saldırı düzenledi. Bu karşılıklı operasyonlar, bölgedeki gerilimi tırmandırırken, İsrail hava sahasında da ciddi güvenlik tehditleri doğurdu.
Buna bağlı olarak, İsrail hava yolları, İran’ın misilleme girişimleri sebebiyle Ben Gurion Havalimanı’ndan yolcu uçaklarını tahliye etmek zorunda kaldı. Bu tahliye operasyonu, bölgedeki sivil havacılık güvenliği açısından büyük bir riskin varlığını ortaya koydu. Ayrıca, İran’ın bu sert tepkiyle saldırılara karşı kendini koruma iradesi net biçimde gözler önüne serildi.
Uluslararası Tepkiler ve Nükleer Müzakere Sürecinin Durumu
Bölgede yaşanan bu kriz, sadece iki ülke arasında değil, aynı zamanda küresel siyasette de ciddi yankılar uyandırdı. ABD Başkanı Donald Trump, İran ile nükleer müzakereleri sürdürmeyi arzu ettiklerini belirtti. Ancak İsrail’in hava saldırılarının ardından, İran tarafı nükleer müzakereleri geçici olarak ikinci bir emre kadar iptal ettiğini duyurdu. Bu gelişme, bölgesel barış ve istikrar umutlarını zedeledi.
Dışişleri Bakanlığı’nın yaptığı açıklamada, İsrail’in saldırısının uluslararası hukuku açıkça ihlal ettiği vurgulandı. Bakanlık, bu tür saldırıların bölgede stratejik istikrarsızlık yaratmayı hedefleyen provokasyonlar olduğunu ifade ederek, uluslararası camiayı bu konuda daha duyarlı olmaya çağırdı.
