PKK‘nın silahları nereye bırakacağı belli oldu iddiası, Türkiye’nin terörle mücadelesinde yeni bir sürecin başladığını gösteriyor. PKK terör örgütünün “kendini feshetme” kararının ardından, gözler silah bırakma sürecine çevrildi. Edinilen bilgilere göre, bu kritik süreçte MİT ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) birlikte çalışacak.
Silahlar Duhok, Amediye ve Köysancak’a Teslim Edilecek
Güvenlik kaynaklarından sızan bilgilere göre, PKK‘nın silah bırakma noktaları netleşti. Süreç; IKBY kontrolündeki Duhok, Amediye ve Erbil’in Köysancak bölgelerinde yürütülecek. Silah teslimatı sırasında tüm kayıtlar MİT tarafından tutulacak. Türkiye sınırları içinde teslim noktası oluşturulmayacak.
Bu tercihin ardında ise örgütün Türkiye içindeki eleman sayısının azlığı ve coğrafi dağınıklığı yatıyor. Ayrıca, Türkiye’ye dönmeyecek militanların takibi de MİT’in sorumluluğunda olacak.
Barınma Kampları Kademeli Olarak Devre Dışı Bırakılacak
PKK terör örgütünün Irak’ın kuzeyindeki barınma ve eğitim kamplarına yönelik yeni bir strateji hazırlandı. Kampların, silah bırakma süreci tamamlandıktan sonra işlevsiz hale getirilmesi planlanıyor. Bu alanların hem askeri hem lojistik kullanımı sonlandırılacak.
MİT ve TSK’nın oluşturduğu özel birim, teslim olacak militanlar hakkında kapsamlı bir analiz yapıyor. Bu kapsamda, Türkiye’de herhangi bir suça karışmamış olan isimler belirlenecek ve bu kişiler kontrollü bir şekilde teslim alınacak.
Teslim Süreci Sonrasında 5 Yıllık İzleme Dönemi Başlıyor
Tüm sürecin tamamlanmasının ardından, Türkiye beş yıl sürecek bir “geçiş dönemi” uygulamayı planlıyor. Bu süreçte, TSK’nın Irak’ın kuzeyindeki unsurları görevlerine devam edecek ve herhangi bir tehdit algısı oluşmadığı sürece geri çekilmeyecek.
Bu dönem boyunca bölgede hem diplomatik hem de askeri kontrol mekanizmaları devrede olacak. Böylece, silahların bırakılması sonrası kalıcı barışın zemini hazırlanmış olacak.
Şırnak’ta Alınan Güvenlik Tedbirleri Dikkat Çekti
Öte yandan, PKK’nın fesih süreci başladıktan hemen sonra Şırnak Valiliği, bazı bölgeleri özel güvenlik alanı ilan etti. Operasyonların olmadığı bir dönemde alınan bu karar, istihbarat birimlerinin olası risklere karşı önceden önlem aldığını gösteriyor.
Bu hamle, hem bölge halkının güvenliğini korumaya yönelik hem de yeni sürecin hassas dengelerini gözeten stratejik bir karar olarak değerlendiriliyor.
