İlave TV kanalının kurucusu ve sokak röportajlarıyla kamuoyunda tanınan isimlerden biri olan Arif Kocabıyık, cezaevinden tahliye edilmesinden sadece bir gün sonra yeniden gözaltına alındı. Kocabıyık, geçtiğimiz haftalarda AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla tutuklanmıştı. Dün hakkında verilen tahliye kararı, bugün yerini yeni bir gözaltı sürecine bıraktı.
Savcılık Tahliye Kararına İtiraz Etti
Kocabıyık’ın avukatı Ömer Furkan Dağ, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla süreci kamuoyuyla paylaştı. Dağ’ın iddiasına göre, savcılık dün verilen kesin tahliye kararına itiraz etti. Bu gelişme sonrası gece saatlerinde Arif Kocabıyık yeniden gözaltına alındı.
Savcılık, bir ay önce Kocabıyık’ın ifadesi alınarak serbest bırakıldığı iki dosyayı gerekçe gösterdi. Ancak tahliye kararı veren mahkeme bu itirazı reddetti. Mahkemenin kararına rağmen savcı bu kez doğrudan gözaltı kararı aldı.
Hukuki Süreçte Yetki Karmaşası ve Tepkiler
Süreç, hukuk çevrelerinde ve sosyal medyada geniş yankı uyandırdı. Tahliye edilmiş bir kişinin aynı dosya gerekçeleriyle yeniden gözaltına alınması, “hukuk güvenliği” ve “bağımsız yargı” tartışmalarını yeniden gündeme taşıdı.
Savcının, mahkemenin kesin kararına rağmen kendi inisiyatifiyle gözaltı kararı vermesi, yargının tarafsızlığına dair endişeleri artırdı. Özellikle ifade özgürlüğü çerçevesinde sık sık gözaltına alınan gazeteci ve sosyal medya içerik üreticilerinin yaşadığı süreçler göz önüne alındığında, bu olay daha da dikkat çekici hale geliyor.
Sokak Röportajlarıyla Tanınan Kocabıyık Hedefte mi?
Arif Kocabıyık, Türkiye’de özellikle gençler arasında popüler olan sokak röportajlarıyla tanınıyor. Eleştirel ve doğrudan sorularıyla bilinen Kocabıyık, iktidara yakın çevreler tarafından sık sık hedef alınmıştı. Kimi çevreler, bu yeni gözaltı kararının tamamen siyasi olduğunu savunuyor.
Sosyal medyada binlerce kullanıcı, yaşananları “hukukun siyasete alet edilmesi” olarak değerlendirirken, Kocabıyık’a destek mesajları yağdı. Çok sayıda gazeteci, yazar ve sivil toplum temsilcisi, bu gelişmenin yargının bağımsızlığı açısından endişe verici olduğunu ifade etti.
Basın ve İfade Özgürlüğü Bir Kez Daha Sınanıyor
Kocabıyık’ın yaşadığı bu süreç, Türkiye’de ifade özgürlüğü ve bağımsız basın açısından önemli bir test niteliği taşıyor. Tahliye edilen bir kişinin ertesi gün yeniden gözaltına alınması, sadece bireysel bir vaka değil; aynı zamanda bir sistem sorununun göstergesi olarak da yorumlanıyor.
Bu olay, hem ulusal hem de uluslararası kamuoyunun gözünü Türkiye’nin hukuk sistemi üzerine bir kez daha çevirdi. Basın özgürlüğünün güvence altına alındığı bir ülkede bu tür uygulamaların olmaması gerektiğini savunan hukukçular, olayın detaylarının dikkatle incelenmesi gerektiğini vurguluyor.
