Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Mayıs gecesi Cammu-Keşmir bölgesinde yaşanan saldırının ardından, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile önemli bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Görüşmenin merkezinde ise Hindistan-Pakistan hattındaki gerilim, saldırının yankıları ve bu süreçte izlenecek politikalar vardı.
Erdoğan ve Şerif Arasında Kritik Görüşme
İletişim Başkanlığından yapılan resmi açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, saldırıya ilişkin derin üzüntüsünü dile getirirken, hayatını kaybeden Pakistanlılar için başsağlığı, yaralılara ise acil şifalar diledi. Ayrıca Türkiye’nin Pakistan’a olan desteği açık bir şekilde vurgulandı.
Erdoğan, özellikle bu tür olaylar karşısında soğukkanlılık ve itidal gösterilmesinin önemine değinerek, Pakistan’ın bu doğrultuda izlediği yapıcı yaklaşımı takdir ettiğini belirtti.
Uluslararası Soruşturma Çağrısı
Görüşmede öne çıkan bir diğer önemli nokta ise Cammu-Keşmir bölgesindeki terör saldırısına yönelik uluslararası bir soruşturma çağrısı oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu teklifin tarafsızlık, şeffaflık ve güvenilirlik ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan, bu yöndeki bir adımın sadece bölge için değil, tüm dünya için hukuki ve insani açıdan önemli bir örnek teşkil edeceğini vurguladı.
Türkiye Gerilimi Düşürmek İçin Hazır
Öte yandan, Türkiye’nin sadece destek beyanıyla kalmadığı, aynı zamanda gerilimin tırmanmasını önlemek adına aktif rol almaya hazır olduğu bildirildi. Erdoğan, diplomatik temasların yoğunlaştırılacağını, bölgedeki tansiyonun düşürülmesi için uluslararası toplumla iş birliği içinde hareket edileceğini belirtti.
Bu açıklama, Türkiye’nin bölgesel barış ve istikrar adına üstlendiği arabulucu rolünü bir kez daha gözler önüne serdi. Ayrıca Ankara’nın, Güney Asya’daki gelişmeleri yakından takip ettiğini ve gerektiğinde barışçıl çözümler için masaya oturabileceğini gösterdi.
Türkiye-Pakistan İlişkilerinde Stratejik Derinlik
Görüşme aynı zamanda Türkiye-Pakistan ilişkilerinin stratejik derinliğini bir kez daha ortaya koydu. Sadece siyasi değil, insani dayanışmayı da kapsayan bu diyalog, iki ülke arasındaki güçlü diplomatik bağları pekiştirdi. Özellikle terörle mücadelede ortak hareket etme kararlılığı, bölgedeki birçok ülkeye örnek olabilecek bir pozisyon sundu.
