Halk TV Ana Haber sunucusu Ece Üner, hakkında açılan dava ile yeniden kamuoyunun gündeminde. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Üner hakkında “Devletin yargı organlarını alenen aşağılama” ve “Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamalarıyla 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldığını duyurdu. Dava kapsamında, ünlü sunucu İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi‘nde hakim karşısına çıkacak.
Sosyal Medya Paylaşımı Suçlama Konusu Oldu
Soruşturma süreci, 18 Mart’ta Üner’in Halk TV binasından polis eşliğinde ifadeye götürülmesiyle başlamıştı. Gözaltı işleminin ardından başlatılan adli süreçte, Üner’in sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşım delil olarak dosyaya girdi.
İddianamede Üner’in, gazeteci İsmail Saymaz hakkında verilen yurt dışı yasağına tepki gösterdiği paylaşım dikkat çekiyor. Üner, bu paylaşımında “FETÖ artığı operasyon çocuklarının itibar suikastleri bıktırdı artık!” ifadelerini kullanmıştı. Savcılık, bu sözlerin yargı organlarını hedef aldığı kanaatine vararak dava açılmasını talep etti.
Savcılık: Hapis ve Para Cezası Talebi
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Üner’in ifadelerinin hakaret ve etki altında bırakma amacı taşıdığı öne sürüldü. Üner’in bu paylaşımıyla kamuoyunu yönlendirdiği ve yargı sürecine gölge düşürdüğü savunuldu.
Bu kapsamda, savcılık tarafından Üner hakkında 2 yıla kadar hapis cezası istenmesinin yanı sıra, en az elli gün adli para cezası da talep edildi.
Mahkeme Tarihi Henüz Belli Değil
Üner’in yargılanacağı İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi henüz duruşma tarihini açıklamadı. Ancak davanın medya ve kamuoyu tarafından yakından takip edilmesi bekleniyor. Konuyla ilgili Ece Üner ya da Halk TV yönetiminden şu ana kadar resmi bir açıklama yapılmadı.
Basın Özgürlüğü Tartışması Yeniden Alevlendi
Bu gelişmeyle birlikte, Türkiye’de basın özgürlüğü, eleştiri hakkı ve yargının bağımsızlığı gibi konular yeniden tartışmaya açıldı. Basın meslek örgütleri ve ifade özgürlüğü savunucuları, Üner’e açılan bu davayı endişe verici bulduklarını belirtiyor.
Kimi hukukçular ise paylaşımın düşünce özgürlüğü sınırları içinde kaldığını savunurken, bazı kesimler bu sözlerin yargı mensuplarına doğrudan saldırı niteliği taşıdığını iddia ediyor.