Tunus siyasetinde sarsıcı bir gelişme yaşandı. Nahda Hareketi’nin önde gelen isimlerinden ve ülkenin eski başbakanlarından Ali el-Ureyd, terörle bağlantılı suçlamalar nedeniyle 34 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yargı sürecinde kamuoyunu uzun süredir meşgul eden davada, Ureyd’in yanı sıra birçok üst düzey isim de yargılandı ve çeşitli cezalara mahkûm edildi.
Terör Örgütüne Yardım ve Gençlerin Yurt Dışına Gönderilmesi Suçlaması
Tunus mahkemesi, Ali el-Ureyd’i “terör örgütü kurulmasına yardım etmek”, “ülke sınırları içinde terör faaliyetlerine katılmak” ve “Tunuslu gençlerin yurt dışına gönderilerek terör örgütlerine katılmalarını sağlamak” gibi suçlamalarla yargıladı. Mahkeme, bu kapsamda eski başbakana toplam 34 yıl hapis cezası verdi.
Bu suçlamaların, özellikle son yıllarda Tunus gençlerinin yurt dışındaki radikal gruplara yönlendirilmesi iddialarıyla örtüşmesi dikkat çekiyor. Ureyd’e yöneltilen suçlamaların ciddiyeti, verilen cezanın ağırlığıyla da gözler önüne serildi.
Yalnız Değildi: Sekiz Sanık Daha Ağır Ceza Aldı
Dava kapsamında yalnızca Ureyd değil, aralarında emniyet ve siyaset çevrelerinden tanınmış isimlerin de bulunduğu sekiz kişi daha yargılandı. Fethi el-Beldi, Abdulkerim el-Abidi, Nureddin Ganduz, Lutfi el-Hammami, Hişam es-Saadi, Sami eş-Şaar ve Seyfeddin er-Ras adlı sanıklar hakkında da 18 yıldan 36 yıla kadar değişen ağır hapis cezaları verildi.

Yargı mercileri tarafından yapılan açıklamalarda, bu kişilerin Ureyd ile benzer suçlamalarla yargılandığı ve bazı durumlarda işbirliği içinde hareket ettiklerinin tespit edildiği belirtildi.
Tunus Siyaseti Sarsıldı
Ali el-Ureyd’in ceza alması, Tunus’ta muhalif hareketlerin güç kaybı yaşadığı bir dönemde geldi. Nahda Hareketi’nin geçmişteki etkili konumunu kaybetmesinin ardından gelen bu karar, hem siyasi arenada hem de kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Eski başbakanın yargılanma süreci boyunca destekçileri ve insan hakları savunucuları tarafından yapılan açıklamalar, davanın siyasi bir nitelik taşıdığı yönünde yorumlara neden olmuştu.
Ancak mahkemenin karar gerekçesinde yer alan ifadeler, delil temelli bir karar süreci izlendiğini ortaya koyuyor. Özellikle gençlerin yurt dışına çıkarılarak terör gruplarına katılımının organize bir yapı içerisinde yapıldığına dair veriler, cezanın ağırlaştırılmasında etkili oldu.
Uluslararası Yansımalar Kapıda mı?
Bu karar yalnızca Tunus içinde değil, uluslararası çevrelerde de dikkatle izleniyor. Tunus’un son yıllarda Batı ile olan ilişkilerinde yaşanan dalgalanmalar, terörle mücadele konusunda atılacak adımların da önemini artırıyor. Ali el-Ureyd’in geçmişteki siyasi pozisyonu ve uluslararası platformlardaki temsiliyeti, bu davanın yalnızca bir iç mesele olarak kalmaması ihtimalini güçlendiriyor.
Bazı insan hakları örgütlerinin davanın adil yürütülüp yürütülmediğine ilişkin inceleme başlatabileceği konuşulurken, Nahda Hareketi’nden de resmi bir açıklama bekleniyor.