Silivri’den Siyasete Müdahale: Ekrem İmamoğlu’ndan Referandum Resti
Türkiye siyasi tarihinde dikkat çeken gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, tutuklu bulunduğu Marmara Cezaevi’nden kamuoyuna seslendi. İmamoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamayla, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a açık bir çağrıda bulundu. Gündemdeki Kanal İstanbul projesi için referandum yapılmasını önerdi.
“Kanal Değil, İstanbul!”: Şehrin Kaderini Halk Belirlesin
Paylaşımında “Senin derdin kanal, benim derdim İstanbul” ifadelerine yer veren İmamoğlu, projeye dair sert eleştirilerde bulundu. Türkiye’nin en büyük metropolünün geleceğine sadece siyasetçilerin değil, o şehirde yaşayan insanların karar vermesi gerektiğini vurguladı. Ona göre, Kanal İstanbul yalnızca bir ulaşım projesi değil, aynı zamanda İstanbul’un doğası, nüfusu, trafiği ve yaşam kalitesi üzerinde telafisi zor etkiler yaratacak büyük bir dönüşümün habercisi.
Maliyet Uyarısı: Milyarlarca Dolarlık Yük
İmamoğlu, projenin milletin sırtına milyarlarca dolarlık yük bindireceğini ve şehirdeki hava, su kaynakları ile tarım alanlarını yok edeceğini iddia etti. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinde böyle devasa bir projeye kaynak ayrılmasının halk açısından kabul edilemez olduğunu belirtti.
“Sandığı Koymazsanız, Millet Kendi Sandığını Kurar!”
Açıklamalarında, demokrasi ve halk iradesi vurgusunu öne çıkaran İmamoğlu şu sözlerle Erdoğan’a meydan okudu:
“Eğer milletin tercihinden korkmuyorsan, şehrin kaderine İstanbullular karar versin diyebiliyorsan, Kanal İstanbul Referandumu için sandıklar kurulsun. 16 milyon İstanbullu, yaşadığı şehir için kararını versin. Eğer siz sandığı milletin önüne koymazsanız, millet kendi sandığını kurar.”
Bu çıkış, sadece bir çağrı değil, aynı zamanda yerel demokrasi için güçlü bir manifestoya dönüştü.
Toplumsal Etki: Siyasi Dengeler Değişebilir
İmamoğlu’nun bu çıkışı, siyasi arenada yeni bir kırılma noktası olabilir. Kanal İstanbul gibi tartışmalı bir projede halka danışılması fikri, geniş kitlelerce destek bulabilir. Bu durum, önümüzdeki seçim sürecine giden yolda hem iktidar hem de muhalefet için önemli bir sınav anlamı taşıyor.
Medyada Yankı Uyandırdı
İmamoğlu’nun referandum talebi, kısa sürede ulusal ve uluslararası medya kuruluşlarında geniş yer buldu. Birçok uzman ve yorumcu, bu çağrının demokratik katılım, çevresel sorumluluk ve yerel yönetim bilinci açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu belirtiyor.
Sırada Ne Var?
Şimdi gözler Ankara’ya çevrilmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu çağrıya nasıl yanıt vereceği merakla bekleniyor. Sandık halkın önüne gelir mi, yoksa siyaset kendi kararını dayatmayı mı tercih edecek? Bu soruların yanıtları, sadece Kanal İstanbul’un değil, aynı zamanda Türkiye’nin demokrasi sınavının da kaderini belirleyecek.
