İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik süren soruşturma kapsamında, jammer cihazlarının kullanımı bir kez daha tartışma konusu oldu. Özellikle yakın geçmişte basına yansıyan bavullarda jammer taşındığına dair görüntüler, kamuoyunda büyük yankı uyandırmıştı. Ancak olay sadece günümüzle sınırlı değil. Şimdi gelen bilgiler, İBB’nin AKP’li Kadir Topbaş döneminde de jammer kullandığını gözler önüne seriyor.
Yetki Dışı Kullanım Gündemde
Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yaptığı resmi açıklamada, jammer kullanımı konusunda oldukça net ifadeler yer alıyor. Açıklamaya göre; belediye başkanları ya da belediyeler, bu cihazları kullanma yetkisine sahip kişi, kurum ve kuruluşlar arasında yer almıyor. Dahası, yetkisiz bir şekilde haberleşmeyi kesmek, doğrudan bir suç teşkil ediyor.
Ancak buna rağmen, geçmişte de benzer uygulamaların yaşandığına dair ciddi iddialar gündeme gelmiş durumda. Bu bağlamda, özellikle Kadir Topbaş dönemine ait bilgiler, durumun sadece bugüne ait olmadığını açıkça ortaya koyuyor.
Canlı Yayında İtiraf Gibi Açıklama
Ekol TV’de yayınlanan bir programda yaşanan diyalog, bu iddiaları adeta doğrular nitelikte. Programın sunucusu Gazeteci Şaban Sevinç, Bilişim Uzmanı Ramazan Kılıçlı’ya yönelttiği soruyla konuyu gündeme taşıdı. Sevinç, “Kadir Topbaş döneminde İBB’ye jammer verdiniz mi?” sorusunu sordu. Kılıçlı ise bu soruya oldukça net bir yanıt verdi:
“Evet verdik, konvoyunda kullanılıyordu.”
Bu açıklama, Topbaş döneminde jammer cihazlarının İBB’nin kullanımına sunulduğunu ortaya koyarken, söz konusu kullanımın resmi bir izin ya da yasal dayanakla desteklenip desteklenmediği ise hâlâ soru işareti.
Hukuki Boyut Tartışma Yaratıyor
Bu gelişmeyle birlikte, jammer cihazlarının belediyeler tarafından kullanılması konusu yeniden hukuki açıdan incelenmeye başladı. Hukukçulara göre, eğer söz konusu kullanım için yasal bir izin veya düzenleme bulunmuyorsa, bu durum doğrudan haberleşme özgürlüğüne müdahale olarak değerlendiriliyor.
Ayrıca, geçmiş yönetimlerin de benzer uygulamalarda bulunmuş olması, mevcut soruşturmanın kapsamını genişletebilir. Özellikle bu tür cihazların konvoy güvenliği gerekçesiyle kullanıldığı belirtilse de, bunun hukuki zemini olmadan gerçekleştirilmesi halinde hem bireysel haklar hem de kamu düzeni açısından ciddi riskler doğabileceği vurgulanıyor.
Kamuoyunun Beklentisi: Şeffaflık ve Hesap Verilebilirlik
Bu gelişmeler, kamuoyunda daha fazla şeffaflık ve hesap verilebilirlik beklentisini güçlendiriyor. Hangi yönetim döneminde olursa olsun, yetkisiz şekilde kullanılan cihazlar, demokratik sistemde ciddi sorunlara yol açabiliyor.
Gerek geçmiş dönem gerekse güncel olaylar ışığında, belediyelerin hangi yetkilerle hangi cihazları kullandığına dair daha net düzenlemelerin yapılması, toplumun güven duygusunu pekiştirecektir.