Sırrı Süreyya Önder, geçirdiği kritik aort yırtılması sonrası yaşam mücadelesi veriyor. Florence Nightingale Hastanesi Kalp-Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ertan Sağbaş, günlerdir uyutucu ilaç kullanılmamasına rağmen Önder’in halen uyanamadığını ifade etti. “Kurtulma ihtimali zayıf da olsa umudumuz var” diyen doktor, kamuoyunu endişelendiren son gelişmeleri paylaştı.
İlk Müdahale Hayati Öneme Sahipti
Sırrı Süreyya Önder, 15 Nisan’da yaşadığı aort diseksiyonu sonrası acil olarak hastaneye kaldırıldı. Doktor Sağbaş’ın verdiği bilgiye göre, hastaneye gelişinin ilk dakikalarında kalbi geçici olarak çalıştı. Bu kısa süre içinde yapılan EKO görüntülemesi, aort yırtılması teşhisini netleştirdi. Acil olarak ameliyata alınan Önder’e ilk müdahale bu sayede gecikmeden gerçekleşti.
EKO’da görülen diseksiyon flebi, aortun iç tabakasındaki kan sızıntısını ortaya koydu. Bu görüntü, hekimlerin hızlı ve doğru karar vermesini sağladı. “Bu EKO yapılmasaydı sonuç farklı olabilirdi” diyen Sağbaş, anlık müdahalenin hayat kurtarıcı olduğunu vurguladı.
İkinci Ameliyattan Sonra Umut Belirdi
İlk müdahalenin ardından durumun ciddiyeti devam etti. İki-üç gün sonra ikinci bir operasyon geçiren Önder’in, kalbinin sağ tarafının kasılmaya başladığı gözlendi. Sağbaş bu gelişmenin olumlu bir işaret olduğunu belirtti. Kalbin toparlanması için yapılan müdahalelerin başarılı olması, tedavi sürecine dair umut verici bir gelişmeydi.
Aynı zamanda ECMO desteği de sürdürülüyor. Göğüs bölgesi kapatılan Önder’in, kalp fonksiyonları ve solunumu dışardan destekleniyor. Ancak en büyük endişe, beyin ödemiyle ilgili.
Beyin Ödemi Kritik Süreci Belirliyor
Hastanın beyin tomografisinde yoğun ödem tespit edildi. Prof. Dr. Sağbaş, “Soluk alma refleksi yok. Uyutulmuyor ama hala uyanmıyor. Gözünü açmıyor” diyerek nörolojik açıdan ciddi riskler olduğunun altını çizdi. Uyutucu almadan uyanmama durumu, beynin oksijensiz kalmasından da kaynaklanabilir. Nörologlar bu konuda henüz kesin bir tanı koyamıyor.
Antiödem tedavisi ise hemen başlatıldı. Hem ilaçlarla hem de sıvı çekme yöntemleriyle ödemin azaltılmasına çalışılıyor. Yoğun bakım ekibi, beyindeki basıncı düşürmek için damar içi protein yoğunluğunu artırmayı hedefleyen teknikleri uyguluyor. Ancak ödemin ne zaman dağılacağı ve hasarın boyutu henüz netleşmiş değil.
Tedavi Süreci Belirsizliğini Koruyor
Sırrı Süreyya Önder’in durumu hakkında süre belirtmek mümkün değil. Doktorlar, “Ne zaman solunum cihazından ayrılır? Ne zaman kalbi tamamen toparlar? Ne zaman uyanır?” gibi sorulara net yanıt veremiyor. Bu süreç, tamamen bireysel biyolojik tepkilere bağlı.
Sağbaş, “Bu durumda hastalık yok, hasta var. Aynı tanıyı alan iki hastanın durumu farklı olabilir” diyerek, sürecin kişiye özel ilerlediğini belirtti. Bu nedenle standart bir tedavi takvimi uygulamak imkânsız.
Zayıf Da Olsa Umut Var
Prof. Dr. Sağbaş açıklamasını, “Bu hale gelmesi zaten bir mucize. Biz de bir mucizenin peşindeyiz” sözleriyle tamamladı. Her an yeni bir gelişme yaşanabileceğini, olumlu veya olumsuz seyrin belirsiz olduğunu söyledi. Tıbbi olarak kurtulma ihtimali düşük olsa da, hastane ekibi ve ailesi umutlarını koruyor.
