Adidas’ın ardından şimdi de bir diğer dev spor markası New Balance, Türkiye’deki tüketicileri şoke eden bir haberle gündemde. Ticaret Bakanlığı Reklam Kurulu’nun yaptığı detaylı inceleme sonucu, markanın bazı ayakkabı modellerinde domuz derisi kullandığı ancak bu bilgiyi ürün açıklamalarında belirtmediği ortaya çıktı.
Denetim, markanın resmi Türkiye internet sitesi olan “com.tr” uzantılı platformda satışa sunulan “W990GL6”, “M2002RST”, “U9060BLK” ve “U991LG2” model kodlu ürünleri kapsadı. Bu modellerin açıklamalarında yalnızca “süet”, “file” ve “sentetik” gibi genel ve yanıltıcı ifadelerin yer aldığı belirlendi. Ancak aynı ürünlerin yurt dışı versiyonlarında “pigskin suede” yani domuz derisi süet ibaresi açık şekilde bulunuyordu.
New Balance İçin Dini Hassasiyetler ve Tüketici Hakları Açısından Kritik İhlal
Ticaret Bakanlığı’nın değerlendirmelerine göre, dini ve kültürel hassasiyet taşıyan içeriklerin tüketiciye sunulmadan önce açıkça belirtilmesi gerekiyor. Türkiye’de özellikle domuz derisi kullanımı, dini sebeplerle ciddi bir hassasiyet oluşturuyor. Bu nedenle ürün içeriklerinin şeffaf biçimde belirtilmemesi, yalnızca etik değil aynı zamanda hukuki bir sorun olarak da değerlendiriliyor.
Kurul, New Balance’ın daha önce benzer bir durum nedeniyle uyarıldığını ve ceza aldığını da hatırlattı. Özellikle hassas içeriklere sahip ürünlerin etiketlenmesi konusunda markaların daha dikkatli ve özenli davranması gerektiği vurgulandı.

1 Milyon 730 Bin TL Ceza ve Reklam Durdurma Kararı
Söz konusu ihlaller nedeniyle markanın Türkiye temsilcisi olan NBI Giyim A.Ş.’ye 1 milyon 730 bin TL idari para cezası kesildi. Ayrıca, eksik bilgilendirme içeren reklamların da durdurulmasına karar verildi. Bu karar, hem tüketici haklarının korunması hem de dini hassasiyetlerin gözetilmesi açısından örnek teşkil ediyor.
Hatırlanacağı üzere, markaya Ağustos 2024’te de benzer içerikli bir ceza uygulanmıştı. Bu tekrar eden ihlal, markanın Türkiye pazarında daha dikkatli bir tutum sergilemesi gerektiğini gösteriyor.
Ticaret Bakanlığı’nın bu kararı, uluslararası markaların Türkiye gibi dini ve kültürel değerleri yüksek toplumlarda faaliyet gösterirken ekstra hassasiyet göstermesi gerektiğini yeniden gündeme taşıdı.