İBB Kültür A.Ş. Genel Müdürü Murat Abbas, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yürütülen kapsamlı soruşturma kapsamında 19 Mart tarihinde gözaltına alınarak tutuklanmıştı. Bugün ise kritik bir gelişme yaşandı. Abbas, mahkemenin verdiği karar doğrultusunda ev hapsi şartıyla tahliye edildi.
Bu karar, kamuoyunda ve hukuk çevrelerinde yankı uyandırırken, adli sürece dair yaşanan detaylar da dikkat çekici bir hal aldı. Abbas hakkında verilen bu tahliye kararı, soruşturmanın geri kalanındaki tutuklular için herhangi bir değişikliğe yol açmadı.
Avukatlara Mahkeme Engeli: Salonlara Alınmadılar
Tahliye kararının verildiği duruşmalara dair en çarpıcı gelişme, çok sayıda avukatın mahkeme salonuna alınmaması oldu. Halk TV’nin haberine göre, İstanbul 1. ve 11. Sulh Ceza Hakimlikleri’nde gerçekleşen tutukluluk itiraz duruşmalarında ciddi bir hak ihlali yaşandı. Avukatlar, herhangi bir yazılı karar gösterilmeden “mahkeme talimatı” denilerek salonlara alınmadıklarını belirtti.

Söz konusu engelleme sonrası avukatlar, yaşananlara dair detaylı bir tutanak hazırladı. Tutanakta, mahkeme kalemindeki personelin sözlü talimat doğrultusunda engelleme yaptığı ve kendilerine herhangi bir yazılı belge sunulmadığı net bir biçimde ifade edildi.
Sadece Abbas İçin Tahliye Kararı Çıktı
Tüm bu tartışmalar ve hukuki itirazlar arasında, yalnızca Murat Abbas için tahliye kararı çıktı. Mahkeme, Abbas’ın serbest bırakılmasına karar verirken, buna karşılık olarak da ev hapsi şeklinde adli kontrol tedbiri uyguladı. Bu karar, diğer tutuklu kişiler için herhangi bir tahliye ya da adli kontrol kararının çıkmadığı anlamına geliyor.
Bu durum, kamuoyunda “seçici adalet” tartışmalarına yol açarken, gözler İBB’ye yönelik yürütülen soruşturmanın nasıl devam edeceğine çevrildi. Abbas’ın tahliye edilmesi, özellikle siyasi çevrelerde farklı yorumlara neden oldu.
Hukuk Camiasından Tepki Yağdı
Yaşanan sürecin ardından hukuk camiası sessiz kalmadı. Birçok baro ve hukukçu, avukatların duruşmalara alınmamasını “savunma hakkının açıkça ihlali” olarak nitelendirdi. Bu ihlalin yargılama sürecinin şeffaflığına gölge düşürdüğü vurgulandı.
Ayrıca bazı hukukçular, adli kontrolle tahliye edilen tek kişinin Murat Abbas olması nedeniyle karara temkinli yaklaştıklarını ifade etti. Duruşmalarda şeffaflık sağlanamaması, hukuka olan güveni zedeleyebileceği endişesini doğurdu.