Almanya‘da çifte vatandaşlık hakkı tanınmasına rağmen, ülkede yaşayan Mavi Kartlı Türkler, yeniden Türk vatandaşlığı başvurusunda bulunmaktan büyük ölçüde kaçınıyor. Resmî verilere göre yaklaşık 550 bin kişiden sadece 18 bini bu haktan yararlandı. Bu da oran olarak yalnızca yüzde 3’e tekabül ediyor.
Peki, bu kadar düşük bir başvuru oranının ardında yatan sebepler neler?
Askerlik Bedeli ve Ekonomik Gerçekler Başvuruları Engelliyor
Yeni Vatandaşlık Yasası, 2024 yılı itibarıyla çifte vatandaşlık yolunu açtı. Ancak bu yasal imkanın beklentilerin çok altında ilgi görmesi, önemli sosyal ve ekonomik gerekçelere dayanıyor. Özellikle yurtdışındaki Türk gençlerinin karşılaştığı en büyük engel, yüksek dövizle askerlik bedeli.
2025 yılı itibarıyla askerlik ücreti 6 bin Euro’ya yani yaklaşık 260 bin TL’ye yükseldi. Almanya’daki Türk toplumunun alım gücü değerlendirildiğinde, bu rakam ciddi bir külfet anlamına geliyor. Gençlerin büyük çoğunluğu bu bedeli ödeyemediği için yeniden Türk vatandaşı olmaktan vazgeçiyor.
Aşırı Sağın Yükselişi Korku Yaratıyor
Almanya’da son yıllarda aşırı sağcı hareketler dikkat çekici şekilde artış gösterdi. AK Parti tarafından hazırlanan raporda, bu yükselişin çifte vatandaşlık yasasının geleceğini tehdit ettiğine dikkat çekildi. Mavi Kart sahipleri, bu siyasi atmosferde kendilerini güvende hissetmedikleri için Türkiye’ye yönelik resmi bağlarını minimum seviyede tutmayı tercih ediyor.
Bu psikolojik baskının yanı sıra, çifte vatandaşlık elde eden kişilerin ileride yasal haklarını kaybetme korkusu da yaygın. Özellikle genç nesil, eğitim ve kariyer kaygıları sebebiyle bu tür belirsizliklere girmeyi istemiyor.

Mavi Kartlılar Neden Türk Vatandaşlığına Dönmekte Tereddütlü?
550 bin kişilik Mavi Kart sahibi Türk nüfusunun yalnızca 18 bininin başvuru yapması, birçok başlığı beraberinde getiriyor. Sosyal çevre baskısı, bürokratik süreçlerin karmaşıklığı ve vatandaşlık sürecinin getirdiği sorumluluklar bu karar sürecinde etkili oluyor.
Ayrıca Mavi Kart sahipleri, bazı avantajları kaybetmemek adına çifte vatandaşlık hakkından feragat edebiliyor. Örneğin; bazı sosyal yardımlar, vergi avantajları ve Almanya’daki statülerini riske atmamak adına temkinli davranıyorlar.
Türkiye İçin Ne Anlama Geliyor?
Bu düşük oran, Türkiye açısından da önemli bir mesaj taşıyor. Yurtdışındaki vatandaşlara yönelik politikaların yeniden ele alınması, özellikle askerlik bedeli, bürokratik kolaylıklar ve sosyal entegrasyon süreçlerinin iyileştirilmesi gerekiyor.
Bu noktada Türkiye’nin yurtdışı temsilcilikleri ve STK’ları, çifte vatandaşlık konusunda bilgilendirme kampanyaları düzenleyebilir. Böylece gurbetçilerin kafasındaki belirsizliklerin ortadan kaldırılması sağlanabilir.