Son günlerde sosyal medyada yoğun biçimde dolaşan “CHP’ye kayyum atanacak” iddiaları, siyasi kulisleri karıştırdı. İddiayı ilk kez gündeme taşıyan isim ise, hükümete yakınlığıyla bilinen Rasim Ozan Kütahyalı oldu. Kütahyalı’nın bu çıkışı, muhalefet cephesinde büyük yankı uyandırırken, birçok kullanıcı konunun gerçekliğini sorgulamaya başladı. Tartışmalar büyüyünce, resmi bir açıklama Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından yapıldı.
Geçmişte birçok spekülasyona konu olan bu tür paylaşımlar, bu kez farklı bir hukuki süreci tetikledi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, söz konusu iddiaların kamuoyunu yanıltmaya yönelik olduğunu belirterek, Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesi kapsamında soruşturma başlatıldığını duyurdu.
Bakan Yılmaz Tunç: “Dezenformasyon Amaçlı Paylaşımlara İtibar Edilmemeli”
Bakan Tunç, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, bazı CHP delegelerinin şikâyetleri üzerine bir dizi soruşturma yürüttüğünü belirtti. Ayrıca, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı’nın iptaline yönelik açılan davaların da adli sürece dahil olduğunu ifade etti.
Açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Kamuoyunu yanıltmaya yönelik dezenformasyon amaçlı bu tür mesnetsiz iddialara itibar edilmemelidir. Bu paylaşımlarla ilgili olarak Türk Ceza Kanunu’nun 217/A maddesi gereğince ‘Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu’ kapsamında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca adli soruşturma başlatılmıştır.”
Bu açıklamayla birlikte, sosyal medyada asılsız bilgi yayan hesapların takibe alındığı ve gerekli yasal işlemlerin başlatıldığı bildirildi.
Rasim Ozan Geri Adım Attı: “Söylediklerim Yanlış Anlaşıldı”
İddiayı ilk gündeme taşıyan Rasim Ozan Kütahyalı, gelen tepkiler ve soruşturma sürecinin ardından geri adım attı. Kütahyalı, sözlerinin çarpıtıldığını savunarak, “Ben yargı sürecini analiz ettim, bir ihtimal üzerine konuştum” şeklinde savunma yaptı. Ancak kamuoyunda bu açıklama ikna edici bulunmadı.

Söz konusu iddialar, özellikle yerel seçim sürecinde kazanılan belediyelere yönelik olası operasyonları gündeme taşıdığı için büyük önem arz ediyor. Özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehir belediyelerinde görev yapan CHP’li başkanların isminin geçmesi, meselenin ciddiyetini artırıyor.
Dezenformasyonla Mücadelede Hukuki Süreç Hızla İşliyor
Bu olay, sosyal medya paylaşımlarının yalnızca dijital mecralarda değil, hukuki düzlemde de ciddi sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye’de son dönemde çıkarılan dezenformasyon yasaları kapsamında, “Halkı yanıltıcı bilgi yaymak” ciddi bir suç olarak kabul ediliyor.
Özellikle seçim atmosferlerinde, siyasi dengeleri etkilemeye yönelik asılsız paylaşımlar, yalnızca toplumu bölmekle kalmıyor; aynı zamanda kamu düzenini tehdit ediyor. Bu nedenle Adalet Bakanlığı’nın müdahalesi, birçok hukukçu ve siyaset uzmanı tarafından yerinde bir adım olarak yorumlandı.
Bilgi Kirliliğiyle Mücadele İçin Güçlü Hukuki Adımlar
Bakan Tunç’un yaptığı net ve açıklayıcı değerlendirme, “CHP’ye kayyum atanacak” iddialarının gerçek dışı olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Aynı zamanda sosyal medya üzerinden yürütülen algı operasyonlarına karşı devletin tavizsiz duruşunu da ortaya koymuş oldu.
Bu süreç, hem siyaset sahnesi hem de medya dünyası için önemli bir ders niteliği taşıyor: Bilgiye dayanmayan, kamuoyunu yönlendirmeyi amaçlayan her paylaşım, artık ciddi bir hukuki risk taşıyor.