İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart 2025 tarihinde gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Bu süreç, sadece siyasi değil, aynı zamanda insani bir dramın da başlangıcı oldu. Eşi Dilek İmamoğlu, yaşananları ve hissettiklerini kamuoyuyla paylaştı. Eşinin hâkim karşısına çıktığı anı anlatırken, “İliklerime kadar çok derin bir acı hissettim” ifadelerini kullandı.
Toplumun Vicdanı Susturulamaz
Dilek İmamoğlu, eşinin tutuklanmasının ardından toplumun gösterdiği tepkinin, adalet arayışının bir yansıması olduğunu belirtti. “Milyonların vicdanlı sesi ailemize de güç veriyor” diyerek, halkın desteğinin kendileri için ne denli önemli olduğunu vurguladı. Bu destek, sadece bir ailenin değil, tüm toplumun adalet ve demokrasiye olan inancının bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.
Çocuklar da Bu Süreçten Etkilendi
Aile olarak yaşadıkları zorluklara değinen Dilek İmamoğlu, çocuklarının da bu süreçten etkilendiğini ancak güçlü durduklarını ifade etti. “İçinde büyüdükleri değerler sistemi, bu yaşananların doğru olmadığını anlamaları için yeterli” sözleriyle, aile içindeki dayanışmanın önemine dikkat çekti.
Hukukun Pervasızca Yok Sayılması
Dilek İmamoğlu, eşine yönelik yürütülen soruşturmanın uzun süredir planlandığını ve bu süreçte hukukun hiçe sayıldığını belirtti. “Aylardır yürütülen algı çalışmaları ve yalan haberlerin sistematik bir şekilde dolaşıma sokulması bu adımların sinyaliydi” diyerek, yaşananların tesadüf olmadığını ifade etti.
Ekrem İmamoğlu’nun Savunması
Silivri Cezaevi’nde görülen duruşmada, Ekrem İmamoğlu, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e yönelik sözleri nedeniyle yargılandı. Savunmasında, “Hayatımda tehdit diye bir şey yok olmadı da. Ben Başsavcılıktan randevu almak istedim haftalarca bana randevu vermedi. Ben ifade özgürlüğü kapsamında eleştiri yaptım” ifadelerini kullandı.

Protestolar ve Dayanışma
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından İstanbul’da başlayan ve ülke geneline yayılan protesto gösterileri, halkın adalet talebinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor. Dilek İmamoğlu, bu dayanışmanın kendilerini güçlendirdiğini ve duygulandırdığını belirtti. “Bu toprakların insanı neyin doğru neyin yanlış olduğunu çok iyi bilir” diyerek, halkın adalet duygusuna olan güvenini ifade etti.
Gençlerin Adalet Mücadelesi
Dilek İmamoğlu, özellikle gençlerin hukuka ve adalete olan bağlılıklarının, geleceğe dair umutlarını artırdığını belirtti. “Türkiye artık bu tür adaletsizlikleri unutacak bir ülke değil” diyerek, toplumun hafızasının güçlü olduğunu ve adaletsizliklere karşı sessiz kalmayacağını vurguladı.
Suçlamaların Siyasi Olduğu İddiası
Ekrem İmamoğlu’na yöneltilen suçlamaların siyasi bir operasyonun parçası olduğunu belirten Dilek İmamoğlu, “Ortada bir suç yok. Bu yaşananların tamamı siyasi bir operasyon” dedi. Bu açıklama, sürecin hukuki değil, siyasi bir zeminde ilerlediği iddialarını güçlendiriyor.
Aile İçi Dayanışma ve Umut
Dilek İmamoğlu, eşiyle cezaevinde yaptığı görüşmelerde, Ekrem İmamoğlu’nun moralinin yüksek olduğunu ve ülkesine olan inancının tam olduğunu belirtti. “Onun en büyük gücü ülkesine duyduğu inanç, halkla kurduğu bağ ve milletine duyduğu güven” diyerek, bu bağın kendilerine de güç verdiğini ifade etti.