Ekrem İmamoğlu, Silivri Cezaevi’nden kaleme aldığı mektubuyla Türkiye’nin kaderine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. CHP’nin cumhurbaşkanı adayı olarak, milletin özgürlük ve refah arzusunu temsil ettiğini vurgulayan İmamoğlu, içinde bulunulan dönemin yalnızca bir buhrandan ibaret olmadığını, aynı zamanda “huzurlu bir doğumun sancıları” olduğunu ifade etti.
Geçmişte askeri darbelerle demokrasinin kesintiye uğradığını hatırlatan İmamoğlu, bugün yaşananların ilk kez seçilmiş yöneticiler eliyle gerçekleştirildiğine dikkat çekti. Bu durumu, “bir sivil darbe girişimi” olarak tanımlayan İmamoğlu, halkın iradesine sahip çıkma çağrısında bulundu.
Ekrem İmamoğlu: “Bu Otoriter Yapı, Demokratik Cumhuriyetimizi Uçuruma Sürüklüyor”
İmamoğlu, yazısında mevcut iktidarın artık milletin desteğine ihtiyaç duymadığını belirtti. Bu bağlamda, devletin tüm mekanizmalarının muhalefeti bastırmak için kullanıldığını ileri sürdü. Özellikle yargının siyasallaşması, hukuksuz gözaltılar ve itibarsızlaştırma kampanyalarının altını çizen İmamoğlu, bunların Türkiye’nin demokratik geleceği için büyük bir tehdit olduğunu vurguladı.
Milletin sadece kendisi için değil, Cumhuriyet ve demokrasi için ayağa kalktığını dile getiren İmamoğlu, “Bu karanlık dönem geçecek, millet özgürlük ve adalet arayışından vazgeçmeyecek” dedi.
“Adaylığı Halk Belirleyecek, Kararı Elitler Değil Millet Verecek”
İmamoğlu, CHP’nin aday belirleme sürecine de değinerek, önseçim kararının halk iradesinin yansıması olduğunu savundu. Bu demokratik yaklaşımın, iktidar cephesini rahatsız ettiğini ve bu nedenle çeşitli kumpas davalarının devreye sokulduğunu ileri sürdü.
Rakiplerinin, milletin sandık dışında siyasete katılımını küçümsediğini belirten İmamoğlu, halkın iradesini gasp etmek isteyenlerin karşısında duracaklarını söyledi. Yazısında “Millet, seçeneksiz bırakılmayı kabul etmeyecek” diyerek, demokrasiye inanan herkesi birlikte mücadele etmeye çağırdı.
“Devrim Yakın ve Herkesi Kucaklayacak”
Mektubunun sonunda umut dolu mesajlar veren İmamoğlu, “Bir devrim yaşayacağız. Hem de sanılandan çok daha yakın” sözleriyle tüm Türkiye’ye moral verdi. Bu devrimin hiçbir kesimi dışlamayacağını ve herkesin kendini özgür, mutlu ve saygın hissedeceği bir sistemin kurulacağını belirtti.
