Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), enflasyon hesaplamalarında kullandığı verileri “özgün eser” olarak nitelendirerek kamuoyuyla paylaşmama kararı aldı. Bu durum, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri açısından ciddi tartışmalara yol açtı.
TÜİK’in “Özgün Eser” Savunması ve Mahkeme Süreci
Ankara 6. İdare Mahkemesi’nde görülen davada, TÜİK, enflasyon hesaplamalarında kullandığı fiyat verilerini mahkemeye “özgün eser” olarak sunarak, bu verilerin üçüncü kişilerle paylaşılmasının mümkün olmadığını belirtti. Bu savunma, verilerin kamuoyundan gizlenmesi anlamına geldiği için eleştirilere neden oldu. Avukat Gündoğan’dan Eleştiriler
Davanın avukatı Ali Erdem Gündoğan, TÜİK‘in verileri gizlemesini eleştirerek, “Yoksulluk TÜİK’in özgün eseri” ifadesini kullandı. Gündoğan, verilerin 2022’ye kadar her ay yayınlandığını ve gizli olacak hiçbir yanı olmadığını belirtti. Ayrıca, açıklanmayan veriler yüzünden insanların düşük zam aldığını ve yoksullaştığını ifade etti.
Verilerin Mahkemeye Sunulması ve Eksiklikler

TÜİK, mahkemenin talebi üzerine verileri şifreli bir flaş bellek içinde mahkemeye sundu. Ancak, bu verilerin sadece geleneksel yöntemle toplanan fiyatları içerdiği, barkod ve internetten toplanan fiyatların yer almadığı belirtildi. Bu durum, verilerin eksik olabileceği endişesini doğurdu.
Kamuoyunun Tepkisi ve Şeffaflık Talepleri
TÜİK‘in verileri gizlemesi, kamuoyunda şeffaflık ve hesap verebilirlik taleplerini artırdı. Daha önce, DİSK tarafından açılan bir davada mahkeme, TÜİK‘in madde fiyat listesini açıklamak zorunda olduğuna karar vermişti. Ancak, TÜİK bu kararı uygulamamakta direnmişti.
Sonuç ve Beklentiler
TÜİK‘in enflasyon hesaplamalarında kullandığı verileri “özgün eser” olarak nitelendirerek gizlemesi, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri açısından ciddi tartışmalara yol açtı. Mahkeme süreci devam ederken, kamuoyunun beklentisi, TÜİK‘in verileri tam ve eksiksiz bir şekilde paylaşarak şeffaflık ilkesine uygun hareket etmesidir.