Asgari ücret görüşmeleri, 2025 yılı için belirleyici olacak ilk toplantıyla başladı. Milyonlarca çalışanı yakından ilgilendiren bu süreçte, artış oranlarının belirlenmesinde gerçekleşen enflasyon mu yoksa beklenen enflasyon mu dikkate alınacağı merak konusu. İşçi ve işveren kesiminin talepleri, hükümetin açıklamaları ve ekonomik göstergeler bu sürecin yönünü çizecek.
Resmi Süreç Başladı
Asgari Ücret Tespit Komisyonu, işçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan üyeleriyle ilk toplantısını gerçekleştirdi. 2025 yılında uygulanacak yeni miktarın belirlenmesiyle ilgili süreç, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ev sahipliğinde resmen başladı.
Toplantıda işveren tarafını TİSK, işçi tarafını ise TÜRK-İŞ temsil ediyor. Bu yıl işçi heyetinde dikkat çeken isimler arasında aşçı Selma Sayın, kuaför Nihan Koçak ve basın mensubu Sezer Özseven yer alıyor.
Ekonomi Yönetiminden Kritik Mesajlar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kabine toplantısı öncesi yaptığı açıklamada, komisyonun çalışmalarının hem çalışanların beklentilerini karşılayacak hem de ekonomiye aşırı yük getirmeyecek şekilde yürütüleceğine inandığını belirtti. Erdoğan, geçtiğimiz yıl asgari ücrete yapılan artışları hatırlatarak, çalışanları enflasyona ezdirmemek konusunda kararlı olduklarının altını çizdi:
“Geçen sene asgari ücretli kardeşlerimize yüzde 107,5 zam verdik. Bu sene de aynı prensiplerle hareket ediyoruz.”
İşveren ve İşçi Kesiminin Talepleri
İşveren Kesimi
MÜSİAD Başkanı Mahmut Asmalı, yüzde 25’in üzerinde bir artışı doğru bulmadığını ifade ederken, bu açıklama işçi kesiminden tepki aldı. Asmalı, yüksek artışların enflasyon hedeflerine zarar vereceğini savunarak daha makul bir oranda uzlaşılması gerektiğini belirtti.
TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ise işçi, işveren ve hükümetin birlikte hareket ederek ortak bir noktada anlaşabileceğine vurgu yaptı.
İşçi Kesimi
İşçi tarafında DİSK yayımladığı raporda, en az yoksulluk sınırının yarısı olması gerektiğini belirtti. Bu, yaklaşık 33 bin 500 TL seviyesine işaret ediyor. TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay ise, “Asgari ücret enflasyona neden değil, fiyat artışlarının asıl nedeni başka faktörlerdir” diyerek işçilerin haklarını savunacaklarını ifade etti.
Mevcut Asgari Ücret ve Tartışmalar
2024 yılı itibarıyla net 17 bin 2 TL olarak uygulanıyor. İşverene toplam maliyeti ise 23 bin 502 TL.
DİSK’in raporunda, en düşük kamu işçisi maaşının yaklaşık 33 bin TL olduğu belirtilerek, asgari ücretin bu seviyeye çıkarılmasının gerekliliği vurgulandı.
2025 Asgari Ücret Tespit Sürecinde Öne Çıkanlar
- İşçi Temsilcilerinin Talepleri: Asgari ücretin çalışanların geçim şartlarına uygun bir seviyede belirlenmesi.
- İşveren Endişeleri: Enflasyon hedeflerini zorlayacak artışlardan kaçınılması.
- Hükümetin Rolü: Hem çalışanların alım gücünü koruma hem de ekonomik dengeyi sağlama hedefi.
- Toplumun Beklentisi: Artış oranlarının, mevcut ekonomik koşullar ve geçim sıkıntıları dikkate alınarak adil şekilde belirlenmesi.