Türkiye’de 4 milyon elektrik abonesi, yapılan özelleştirmeler sonrası Amerikan General Atlantic şirketine geçti. Özellikle son yıllarda vatandaşların yüksek elektrik faturaları ödediği bu dönemde yaşanan gelişme, kamuoyunda ciddi bir tartışma yarattı.
Özelleştirmenin Adım Adım Gelişimi
İlk olarak 2010 yılında, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. (TEDAŞ) tarafından Bursa, Balıkesir, Çanakkale ve Yalova’daki elektrik dağıtım hakkı, Limak-Kolin-Cengiz ortaklığına verildi. Ancak zaman içerisinde Kolin ve Cengiz grupları bu ortaklıktan çekildi. Böylece Limak Holding, 4 milyon aboneyi tek başına yönetmeye başladı.
Sonraki süreçte Limak, söz konusu şirketi İngiliz yatırım fonu Actis’e devretti. Burada da süreç bitmedi. 2024 yılına gelindiğinde Actis, şirketi Amerikan General Atlantic firmasına sattı. Bu satış, 6 Şubat 2025 tarihinde Rekabet Kurulu tarafından resmen onaylandı.
Vatandaşlar Yabancı Şirketlerin Müşterisi Oldu
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan CHP Zonguldak Milletvekili ve TBMM KİT Komisyonu Üyesi Deniz Yavuzyılmaz, oldukça sert eleştirilerde bulundu. Yavuzyılmaz, “Özelleştirmede 4 milyon abone önce yandaş şirketlere, ardından İngiltere’ye ve şimdi de ABD’ye satıldı. Vatandaşlarımız topluca yabancı ülkelerin müşterisi ve borçlusu hâline getirildi” ifadelerini kullandı.
Özellikle yabancı sermayeye bu tür hayati hizmetlerin devredilmesi, yerli ve milli değerlerin kaybı anlamına geldiği için büyük tepki çekti.
Satış Bedelleri Hâlâ Gizemini Koruyor
CHP’li Yavuzyılmaz, satış sürecindeki bedellerin kamuoyuyla paylaşılmadığını vurgulayarak dikkat çekici sorular yöneltti:
- Limak, bu şirketi İngiliz Actis’e hangi fiyatla devretti?
- Actis, Amerikan General Atlantic şirketine hangi tutarla sattı?
- Şu anda bu şirket nasıl denetleniyor, ya da gerçekten denetlenebiliyor mu?
Bu sorular, şeffaflık ilkesinin ihlal edildiğine işaret ediyor.
Milli Varlıkların Elden Çıkışı Tepki Topladı
Yavuzyılmaz, milli varlıkların kontrolsüz bir şekilde elden çıkarılmasının Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı açısından tehlike oluşturduğuna dikkat çekti. Enerji gibi stratejik bir sektörde, yönetimin tamamen yabancı şirketlere devredilmesi, hem ekonomik güvenlik hem de ulusal çıkarlar açısından endişe verici bir tablo ortaya koyuyor.
Özellikle elektrik gibi temel bir hizmetin yabancı bir sermaye grubunun kontrolüne geçmesi, vatandaşların fahiş fiyatlarla karşı karşıya kalma ihtimalini de artırıyor.
Elektrik Piyasasında Büyük Dönüşüm
Türkiye’de elektrik dağıtım sektöründe son yıllarda yaşanan bu tür satışlar, sektörün yapısında köklü değişimlere sebep oluyor. Yerli şirketlerin yerini yabancı devlerin almasıyla birlikte, tüketicilerin üzerindeki mali yükün artabileceği konuşuluyor.
Uzmanlar, enerji sektörünün bu şekilde küresel sermayenin etkisine açılmasının, hem fiyat politikalarında hem de hizmet kalitesinde uzun vadede sıkıntılar yaratabileceği uyarısında bulunuyorlar.