Connect with us

İş Dünyası

Küresel piyasalarda gözler Jackson Holee çevrildi

Küresel piyasalar, ABD’de açıklanan verilerin resesyon endişelerinin azaldığına ve fiyat baskılarının hafiflediğine işaret etmesiyle geçen hafta pozitif seyrederken gözler, Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’ndan gelecek açıklamalara…

Yayınlanma

@

Dünya genelinde açıklanan verilerden alınan sinyaller, gelecek dönem için pozitif beklentilerin güçlenmesine neden oldu.

ABD’de güç kaybeden istihdam piyasası ve yavaşlamaya işaret eden enflasyon verileri, küresel piyasalarda risk iştahını olumlu etkiledi.

Ülkede geçen hafta açıklanan enflasyon verilerinin fiyat baskılarının hafiflediğine işaret etmesi sonrası açıklanan perakende satış verileri de tüketici harcamalarının güçlü kaldığını ortaya koydu.

ABD’de Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) temmuzda aylık bazda yüzde 0,1 ve yıllık bazda yüzde 2,2 artışla beklentilerin altında gerçekleşti.

Ülkede Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), temmuzda aylık bazda yüzde 0,2 ile beklentilere paralel, yıllık bazda ise yüzde 2,9 ile tahminlerin altında arttı. Art arda dördüncü ayda yavaşlamaya devam eden yıllık enflasyon, Mart 2021’den bu yana en düşük seviyesini kaydetti.

Analistler, ABD’de enflasyonun ABD Merkez Bankasının (Fed) yüzde 2 hedefine ulaşma yolunda ilerlediğini gösterdiğini, bunun da bankanın istihdamı maksimuma çıkarma olan diğer hedefine daha fazla odaklanmasına olanak tanıyacağını belirtti.

ABD’de perakende satışlar, temmuzda aylık yüzde 1 ile beklentilerin üzerinde artış kaydederken perakende satışlarda bu dönemde yaşanan artış, Ocak 2023’ten bu yana kaydedilen en yüksek aylık artış oldu.

Analistler, beklentileri aşan perakende satış verilerinin ardından ABD ekonomisindeki resesyon korkularının hafiflediğini belirtti.

Öte yandan, haftalık işsizlik maaşı başvuruları öngörülerin altında gelirken istihdam piyasasındaki beklentiler üzerindeki soğuma endişesini yatıştırdı. 10 Ağustos ile biten haftada 227 bine gerileyen işsizlik maaşı başvuruları, temmuz ayının başından bu yana en düşük seviyesine indi.

Analistler, güçlü gelen perakende satışlar ile işsizlik maaşı başvurularındaki düşüşün ardından Fed’in eylülde 25 baz puanlık faiz indirimine gitme olasılığının 50 baz puanlık faiz indirimine gitme ihtimalinin önüne geçtiğini kaydetti.

Bununla birlikte Fed’in yıl sonuna kadar 100 baz puan faiz indireceğine yönelik fiyatlamalar güçlü kalmayı sürdürdü.

Dünyanın önemli merkez bankalarının yetkilileri, gelecek hafta Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu’nda bir araya gelecek.

ABD Merkez Bankasının Kansas City Şubesi’nin ev sahipliğinde 1978’den bu yana düzenlenen Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu, bu yıl 22-24 Ağustos’ta gerçekleştirilecek.

Merkez bankacıları, ekonomistler, finansal piyasa katılımcıları, akademisyenler ve hükümet temsilcileri, uzun vadeli politika konularını ele almak için ABD’nin Wyoming eyaletinin Jackson Hole kasabasında düzenlenecek sempozyumda buluşacak.

Analistler, Fed Başkanı Jerome Powell’ın bu sempozyumda yapacağı açıklamalarda bankanın bundan sonraki politikalarına ilişkin ipucu verebileceğini belirtti.

Fed yetkililerinin para politikasına ilişkin açıklamaları da yatırımcıların odağında olmayı sürdürürken St. Louis Fed Başkanı Alberto Musalem, bankanın faiz oranlarını düşürmesinin uygun olacağı zamanın yaklaştığına inandığını ifade etti.

Atlanta Fed Başkanı Raphael Bostic de enflasyon hedefe ilerlerken bankanın diğer hedefi olan istihdama bakılması gerektiğini belirterek, işsizlik oranının önemli ölçüde yükseldiğinin görüldüğünü, faiz indirimleri konusunda dördüncü çeyrekten önce harekete geçilmesine açık olduğunu bildirdi.

Bu gelişmelerle ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi, geçen hafta 6 baz puan azalışla yüzde 3,88’e geriledi.

2 bin 509,8 dolarla rekor seviyeyi gören altının ons fiyatı haftayı yüzde 3,2 artışla 2 bin 508,1 dolardan, Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,4 azalışla 79,1 dolardan tamamladı.

Dolar endeksi de yüzde 0,7 gerileyerek 102,4 seviyesine indi.

New York Borsası pozitif seyretti

New York borsası, ABD’de açıklanan makroekonomik verilerden gelen pozitif sinyallerle haftayı pozitif seyirle tamamladı.

ABD’de başkanlık seçimleri yaklaşırken Demokratların adayı Kamala Harris, başkan seçilmesi halinde maliyetleri düşürmeyi, çalışan ve orta sınıf Amerikalılar için fırsatları genişletmeyi hedeflediğini söyledi.

ABD’de yapımına başlanan yeni konut sayısı, temmuzda yüzde 6,8 azalarak 4 yılın en düşük seviyesine indi ve beklentilerin altında gerçekleşti.

Ülkede verilen inşaat izni sayısı da temmuzda aylık bazda yüzde 4 azalarak 1 milyon 396 bine gerilerken Haziran 2020’den bu yana en düşük seviyesini kaydetti.

ABD’de Michigan Üniversitesince ölçülen tüketici güven endeksi ise ağustosta 67,8’e çıkarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.

Kurumsal taraftaki haber akışı da yatırımcılar tarafından takip edilirken Cisco’nun hisseleri, şirketin işten çıkarmaya gideceğini duyurmasına karşın finansal sonuçlarının beklentileri aşması sonrası yüzde 8,8 yükseldi.

Amerikalı perakende devlerinden Walmart’ın hisseleri de şirketin gelir ve karının 31 Temmuz’da sona eren üç aylık dönemde beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinin ve bu yıla ilişkin kar tahminini yükseltmesinin ardından yüzde 8,1 değer kazandı.

Amerikalı elektrikli araç üreticisi Rivian, Amazon tarafından kullanılan teslimat kamyonetlerinin üretimini, parça tedarik sorunu dolayısıyla geçici olarak durdurdu. Rivian’ın hisseleri haftayı yüzde 5,3 düşüşle tamamladı.

Bu gelişmelerle geçen hafta Nasdaq endeksi yüzde 5,29, Dow Jones endeksi yüzde 2,94 ve S&P 500 endeksi yüzde 3,93 değer kazandı.

Gelecek hafta salı Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantı tutanakları, perşembe haftalık işsizlik maaşı başvuruları, imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), 2. el konut satışları, cuma yeni konut satışları takip edilecek.

Avrupa borsaları alış ağırlıklı seyretti

Avrupa borsalarında da geçen hafta alış ağırlıklı seyir izlendi.

Halihazırda Avrupa Merkez Bankasının (AMB) gelecek ayki toplantıda politika faizini 25 baz puan düşüreceğine kesin gözüyle bakılırken yıl sonuna kadar toplamda ne kadar faiz indirimine gidileceğine yönelik belirsizlik ise devam ediyor.

Analistler, Avrupa’da güç kaybeden ekonomik aktivitenin bankanın politika alanını daraltabileceğini kaydederek, açıklanan verilerin bölge ekonomilerine yönelik endişeleri beslemeyi sürdürdüğünü bildirdi.

Almanya merkezli Avrupa Ekonomik Araştırmalar Merkezinin (ZEW), kurumsal yatırımcı ve piyasa uzmanlarının gelecek döneme ilişkin beklentilerini ölçen ZEW Ekonomik Güven Endeksi’nin ağustos sonuçlarına göre, Euro Bölgesi’nde temmuzda 43,7 puan olan ZEW Ekonomik Güven Endeksi, ağustosta 17,9 puana geriledi. Böylece, endeks bir önceki aya kıyasla 25,8 puan azaldı.

Aynı şekilde Almanya’nın temmuzda 41,8 puan olan ZEW Ekonomik Güven Endeksi, ağustosta 19,2 puana inerken, endeks bir önceki aya kıyasla 22,6 puan geriledi.

İngiltere’de yıllık enflasyon temmuzda yüzde 2,2 ile beklentilerin altında gerçekleşse de tüketici fiyatları bu yıl ilk kez artış gösterdi. Böylece, İngiltere’de yıllık enflasyon İngiltere Merkez Bankasının (BoE) yüzde 2 hedefinin tekrar üzerine çıktı.

İngiltere ekonomisi, ayrıca ilk çeyrekteki yüzde 0,7 büyümenin ardından yılın ikinci çeyreğinde de büyüme kaydederken hizmet sektörü aktivitesi yüzde 0,8 artışla itici güç olarak öne çıktı.

Euro Bölgesi’nde sanayi üretimi, haziranda bir önceki aya göre yüzde 0,1 düşerken bölge ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde önceki çeyreğe kıyasla yüzde 0,3 büyüme kaydetti.

Bölgedeki merkez bankalarının yıl sonuna kadar atacakları adımlara yönelik soru işaretleri varlığını sürdürüyor.

Euro/Dolar paritesi haftayı yüzde 1 artışla 1,1028’den tamamladı.

Bu gelişmelerle, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 1,75, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 3,96, Almanya’da DAX endeksi yüzde 3,38, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 2,48 değer kazandı.

Gelecek hafta salı Almanya’da ÜFE, Euro Bölgesinde TÜFE, perşembe Euro Bölgesi’nde ve Almanya’da imalat sanayi PMI, Euro Bölgesinde tüketici güven endeksi takip edilecek.

Asya borsalarında açıklanan veriler risk iştahını besledi

Asya borsaları, geçen hafta pozitif seyrederken bölgede açıklanan verilerin risk iştahını beslediği görülüyor.

Buna göre, Japonya ekonomisi, yılın ikinci çeyreğinde çeyreklik bazda yüzde 0,8, yıllık bazda ise yüzde 3,1’le beklentilerin üzerinde büyürken bu durumun Japonya Merkez Bankasının (BoJ) faiz artırım döngüsünde politika alanını rahatlatacağı tahmin ediliyor.

Ülkede sanayi üretimi aylık yüzde 4,2 geriledi, kapasite kullanımı da yüzde 3,1 düşüş kaydetti.

Çin tarafında açıklanan verilere göre, sanayi üretimi yıllık yüzde 5,1 artışla öngörülerin altında kalırken işsizlik oranı yüzde 5,2 ile beklentilerin üzerinde gerçekleşti.

Buna karşın perakende satışlar, yüzde 2,7 artışla tahminleri geride bırakırken bu durum durgunluk endişesinin öne çıktığı ülke ekonomisinde ekonomik aktivitenin yeniden canlanıyor olabileceği beklentilerini destekledi.

Japonya Başbakanı Fumiyo Kişida, gelecek ay parti başkanlığına yeniden aday olmayacağını açıkladı. Kişida’nın bu kararının Japonya ekonomi yönetimini nasıl etkileyeceğine ilişkin soru işaretlerine sebep oldu.

Öte yandan Çin Merkez Bankasının (PBoC) yeni kademeli finansal politikayı planlayacağı bildirildi.

PBoC Başkanı Pan Gongsheng, yaptığı açıklamada yeni kademeli bir politikayı planlayacaklarını bildirirken mali, finansal ve endüstri birimleri tarafından yapılan politikaların Çin’in yüksek kalitede gelişmesini desteklemeye yönelik olacağını söyledi.

Söz konusu gelişmelerle dolar/yen paritesi haftayı yüzde 0,5 artışla 147,6’dan tamamladı.

Analistler, kurdaki hareketin Japonya’da pay piyasalarını desteklediğini ifade etti.

Bu gelişmelerle Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 8,67, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 4,21, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,60, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,99 artış kaydetti.

Gelecek hafta pazartesi Japonya’da makine siparişleri, cuma Japonya’da TÜFE takip edilecek.

Yurt içinde TCMB’nin faiz kararı piyasaların odağında

Yurt içinde Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 0,86 düşüşle 9.821,96 puandan, Dolar/TL haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,4 üstünde 33,6900’dan tamamladı.

Gelecek hafta salı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında açıklayacağı faiz kararı, perşembe tüketici güven endeksi takip edilecek.

Analistler, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.800 ve 9.700 puanın destek, 10.100 ve 10.200 puanın direnç konumunda olduğunu kaydetti.

Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin ortalaması ise yüzde 46,50 olarak hesaplandı.

Okumaya devam et
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İş Dünyası

Sınırların ötesine bakmak

Tiyatro, dans ve performans alanında tüm dünyada üretilen “alternatif” işleri 2019’dan bugüne seyirciyle buluşturan İstanbul Fringe Festival, 13-21 Eylül tarihleri arasında düzenlenecek.

Yayınlanma

@

Yazan

Her yıl yenilikçi ve yaratıcı işleri bir araya getiren festival, bu yıl da ulusal ve uluslararası işbirlikleri ve gece etkinlikleri ile yine “sınırları” zorlayacak. Festivalin mekânları ise bu sene çeşitlendi. Şehrin dört bir yanında Fringe etkinliklikleri olacak. Hem mekânlar hem de program detayları için festivalin internet sitesine (www. fringeistanbul.com) bakmakta fayda var.

Festivali, eş-kurucu ve kültür politikaları direktörü Zeynep Uğur’la konuştuk.

Fringe Festival, her yıl programını çeşitlendirmeye özen gösteriyor, bu yılki programda neler göreceğiz?

Her yıl festivali geliştirmeye çalışıyoruz; bu yıl da bazı yeniliklerimiz var. Yıllardır çok severek çalıştığımız festival mekânımız ENKA Sanat’la bu sene ilk defa bir işbirliği yaptık. 17 Eylül’de ENKA Oditoryumu’nda sahnelenecek, ünlü Japon ressam Katsushika Hokusai’nin hayatından yola çıkan “The Life of Hokusai” heyecanla beklediğimiz bir gösteri. 20 Eylül’de ise Alan Kadıköy’de ilk defa bir gece gösterimi gerçekleştireceğiz. Singapur’dan Decadance Company’nin gösterisi The 11th Hour, “Death to Duets” festival programında yer buluyor. Ölüm konusunu ve sonrasında ne olacağına dair eskimeyen spekülasyonları hicivli bir şekilde ele alan karanlık bir dans komedisi olan “The 11th Hour”, sonlar ve onları kabul edememekle ilgili. Gösteri saat 22.30’da başlayacak ve 60 dakika sürecek.

Bu yıl da şehre yayılmak üzerine bir planlama yapılmış. Bunun faydalarını nasıl görüyorsunuz?

Şehirle ilişkilenmek, şehre köklenmek, şehirde gündelik hayatın dışında bir hareketlilik yaratmak başından beri hedeflerimizden biri oldu. İstanbul çok katmanlı bir yapıya sahip, her semtin kendine göre farkı dinamikleri olabiliyor, içinde yaşayanları bile şaşırtan, beklenmedik mekânları var. Kente hem coğrafi açıdan yayılmak, yani geniş bir ölçekte farklı semtlerde katılımcılarla bir araya gelmek; hem de insanları normalde şehirde hareket etmeye alışık olmadıkları şekilde farklı yerlere gitmeye teşvik etmeye çalışıyoruz. Son yıllarda İstanbul’da herkes biraz kendi mahallesine kapandı. Özellikle uluslararası katılımcılar için İstanbul’un farklı yüzlerini deneyimlemek çok heyecan verici oluyor.

Bu yılki en geniş katılımlı etkinlik Zorlu PSM’deki Tayvanlı ekibin “The Whisper of the Waves” gösterisi… Biraz anlatabilir misiniz bu gösteriyi?

15 Eylül’de Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahne’de şimdiye kadarki en geniş katılımlı etkinliğimizi gerçekleştirmenin heyecanını taşıyoruz. Tayvan’dan yükselen ve dünyada yankı uyandıran genç dalganın örneklerinden Whisper of the Waves, insanlığın en temel sorularından yola çıkıyor. Gösteri, bizi en temel ihtiyaçlarımızdan birinde buluşturuyor: Bağ kurmak. Whisper of the Waves çok insanı bazı sorulardan yola çıkıyor: İçinde bulunduğumuz çağda bütün belirsizliklerin ve zorlukların ortasında nasıl hayatta kalıyoruz? Nasıl gündelik hayatımızı sürdürüyoruz? Bizi ne ayakta tutuyor? Ne devam etmemizi sağlıyor?

Okumaya devam et

İş Dünyası

Erzurum’da TÜGVA Yaz Okulu’nda Filistin’e Destek Etkinlikleri

Erzurum’da Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) koordinesindeki yaz okulunda eğitim gören çocuklar, İsrail ürünlerini boykot edip, Filistinli akranlarına da çalışmalarıyla destek oluyor. TÜGVA’nın çocuklara yönelik kentte düzenlediği yaz kurslarında …

Yayınlanma

@

Yazan

Erzurum’da Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) koordinesindeki yaz okulunda eğitim gören çocuklar, İsrail ürünlerini boykot edip, Filistinli akranlarına da çalışmalarıyla destek oluyor.

TÜGVA’nın çocuklara yönelik kentte düzenlediği yaz kurslarında yaklaşık 3 bin öğrenci, İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Filistin‘e yönelik düzenlediği saldırılara dikkati çekmek için anlamlı etkinliklere katılıyor.

İsrail ürünlerini boykot edip Filistin‘deki akranlarına mektuplar gönderen çocuklar, çizdikleri resimlerle de işgal altında bulunan Gazze’deki yaşıtlarının yanında yer alıyor.

Sınıflardan sokaklara minik kalpleri Filistin‘deki akranlarıyla atan ve kentte düzenlenen Filistin‘e destek yürüyüşlerine de aileleriyle katılan çocuklar, farkındalıklarıyla takdir topluyor.

Çocuklar Gazzeli akranlarına yardım da yapıyor

TÜGVA Erzurum İl Temsilcisi Muhammet Faruk Kömeç, AA muhabirine, kentteki 45 okulda öğrencilerle Filistin için çeşitli etkinlikler düzenlediklerini söyledi.

Öğrencilerin etkinliklerde duygu dolu anlar yaşadığını belirten Kömeç, şöyle konuştu:

“Filistin konusunu gündemde tutmak için şiir ve resim yarışmaları yaptık. Filistin’in ‘Türkiye ve Müslümanların davası’ demek olduğunu öğrencilerimizin bilinçlerine kaydedelim istedik. Öğrencilerimizin Filistin’deki yaşıtlarına gönderdiği mektuplar vardı. Vicdanını kaybetmemiş insanın gerçekten muazzam cümlelerle muazzam tespitler yapabildiğini gördük. Mektupları okurken hep birlikte ağladık. Mektupların okunması ve en iyilerin seçilmesi için bir ekip oluşturduk, ekip en iyisini seçmekte çok zorlandı. Bir mektupta öğrencimizin ‘Ben bu kağıdı süslemeyeceğim çünkü katliamın süsü olmaz’ şeklinde ifadesini okuduk.”

Kömeç, çocukların Gazzeli akranları için yaptığı yardımlardan da bahsederek, “Okullarımızda Gazze kolileri oluşturduk, her sınıfa tebessüm kutusu başlığında koliler bıraktık. Öğrencilerimize Gazze’deki arkadaşlarınıza ne göndermek istersiniz bu kutunun içerisine koyun ulaştıralım dedik. Kolilerden gofret, kalem kutusu, oyuncaklar çıktı.” dedi.

Etkinliklere katılan 5. sınıf öğrencisi 11 yaşındaki Sena Özdemir, Filistin’de binlerce masum çocuğun hayatını kaybettiğini televizyondan öğrendiğini anlattı.

Özdemir, Filistin’de yaşananlar için elinden geleni yaptığını belirterek, “Savaş altındaki akranlarıma çok üzülüyorum. Filistin için resim yapıyoruz, mektup ve şiir yazıyoruz. Filistin’de savaş altındaki yaşıtlarımız için farkındalık oluşturuyoruz. Karpuz, Hanzala, Filistin haritası, Mescidi Aksa, zeytin figürleri üzerine boyama yapıyoruz.” diye konuştu.

“Seni ve toprağını korumak istediğim için boykot mallarını kullanmıyorum”

Filistin’deki akranları için mektup yazan Özdemir, kaleme aldığı cümleleri şöyle okudu:

“Masum olan ama bunu gösteremeyen çocuk, seni çok iyi anlıyorum. Biliyorum ki sen de benim gibi özgür olmak istiyorsun ama toprağından ayrılmak istemiyorsun. Seni ve toprağını korumak istediğim için boykot mallarını kullanmıyorum. Çünkü o zalim İsrail’e mermi vermek istemiyorum. Tüm Filistin’i kurtarmak ve kollarımın altına almak istiyorum. Gazze’deki Mescidi Aksa’yı ve oradaki tüm Müslümanları korumak istiyorum. Hiç üzülme çünkü tüm Türkiye, Filistin’in yanında, sakın unutma zafer Allah’ındır.”

Çocuklardan Ahmet Emin Toraman, Filistin’deki yaşıtları için oyun alanı kalmadığı için üzüldüğünü söyleyerek, “Hasta ve yaralı çocuklar için resim yapıyoruz. Çocuklar orada hastalanıyor, yaralanıyor ve açlıktan ölüyor.” dedi.

Elif Sahra Kotan ise “Filistin’e yardımcı olmak için etkinlikler düzenliyoruz. Oradaki yaşıtlarım için üzülüyorum çünkü bombalanıyor, aç kalıyor. Yaptığımız etkinliklerle oradaki çocuklara farkındalık oluşturup dikkat çekmek istiyoruz. Her çocuk yaşamak için doğar, yaşamalı, ölmemeli.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA / Güncel

Okumaya devam et

İş Dünyası

Kırklareli’nde Geleneksel Peynir Üretimi Bilimsel Ölçülerle Kayıt Altına Alınıyor

Kırklareli’nde Balkan köyleri başta olmak üzere özellikle köylü kadınlar tarafından “göz kararı” ve “tutam” ölçüleri kullanılarak üretilen peynirin tarifi, akademisyenler tarafından bilimsel ölçülerle kayıt altına alınıyor. Kırklareli Üniversitesi …

Yayınlanma

@

Yazan

Kırklareli’nde Balkan köyleri başta olmak üzere özellikle köylü kadınlar tarafından “göz kararı” ve “tutam” ölçüleri kullanılarak üretilen peynirin tarifi, akademisyenler tarafından bilimsel ölçülerle kayıt altına alınıyor.

Kırklareli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda AR-GE İnovasyon ve Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezince geleneksel yöntemlerle üretilen süt ürünleri tariflerinin bilimsel arşivinin yapılarak gelecek kuşaklara aktarılması amacıyla çalışma başlatıldı.

Çalışmalar kapsamında köylüler, akademisyenler gözetiminde peynir üretti.

Geleneksel yöntemin simgesi olan “göz kararı” ve “tutam” ölçüsüyle üretilen peynirde kullanılan malzemelerin miktarı, bilimsel olarak yapılan ölçümlerle akademisyenler tarafından belirlendi.

“Üretimi artık daha kalıcı hale getirmiş oluyoruz”

Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı ve Gıda AR-GE İnovasyon ve Girişimcilik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hatice Şanlıdere Aloğlu, AA muhabirine, unutulmaya yüz tutan geleneksel üretimleri bilim ışında kayıt altına aldıklarını söyledi.

Kırklareli Üniversitesi olarak bölgenin kalkınmasına fayda sağlayacak akademik çalışmalar ve projeler yürüttüklerini ifade eden Aloğlu, bu kapsamda geleneksel yöntemle üretilen süt ürünlerinin kayıt altına alınmasını çok önemsediklerini belirtti.

Peynir üretiminin her aşamasını takip ederek kayıt altına aldıklarını dile getiren Aloğlu, “göz kararı” ve “tutam” ölçülerini kontrol ederek parametresini çıkardıklarını anlattı.

Üretim tarifini arşivleyerek gelecek nesillere aktarmak istediklerini söyleyen Aloğlu, şöyle devam etti:

“Köylülerimiz üretim aşamalarında tarifleri göz kararı yapıyorlar. Örneğin iki avuç koyduğu tuzu, ya da sütün sıcaklığını parmağı ile ölçerken bunların derecelerini ölçüyoruz ya da koydukları tuzun miktarını belirleyerek üretimi aslında sayısallaştırmış oluyoruz. Böylece üretimi artık daha kalıcı hale getirmiş oluyoruz. Bu üretimi kendi imkanlarıyla yapmak isteyen insanlara da tarifleri sunmayı hedefliyoruz. Evlerde sütün ısıtılmasının ardından mayalama aşamasında genellikle kadınlarımız parmaklarını içerisine daldırırlar ve sıcaklığı parmaklarındaki ısıdan belirlerler. Biz yine bu şekilde yapmalarını istedik. Kadınlarımız sütlere parmaklarını daldırarak ısısını belirledi ama biz o sırada termometre ile sıcaklığını ölçerek mayalama sıcaklığını belirlemiş olduk. Süt ürünleri üretim parametrelerini ortaya çıkararak üretimin nasıl, hangi şartlarda ve hangi ölçülerle yapıldığını kayıt altına aldık. Böylece evlerde ilimize ait üretilen süt ürünleri unutulmadan gelecek yıllarda da üretilebilir hale gelecek.”

Üreticilerden Necibe Çetintaş da Kırklareli Üniversitesinde geleneksel peynir üretimi yaptığını söyledi.

Peynir üretiminde kullanılan malzemeleri ve miktarları akademisyenlerin takip ettiğini anlatan Çetintaş, sütün kaynatılmasında peynirin son hali salamurasına kadar tüm aşamaları tek tek gerçekleştirdiklerini kaydetti.

Köy peyniri üretiminin akademisyenler tarafından ilgiyle karşılanmasından dolayı memnuniyet duyduğunu ifade eden Çetintaş, köy peynirlerinin daha lezzetli ve doğal olduğunu belirtti.

Kaynak: AA / Güncel

Okumaya devam et

En Çok Okunanlar