Bolat, Brüksel’deki AB Komisyonu binasında düzenlenen ilk Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu kapsamındaki İş Dünyası Yuvarlak Masa Toplantısı açılışında konuştu.
“Bu platform, ekonomik ortaklığımız için ileriye dönük bir vizyon oluşturmaya yönelik kolektif çabalarımızın temel taşını temsil ediyor.” diyen Bolat, güncel zorlukların üstesinden gelme, yeni fırsatlar yakalama ve hem AB hem de Türkiye için müreffeh bir gelecek sağlama konusunda kararlı olduklarını söyledi.
Bolat, “2023 yılının ikinci yarısından bu yana Türkiye ile AB arasında yeni ve olumlu bir gündem oluşturmak için özenle çalışıyoruz.” dedi.
Kararlı ve işbirliğine dayalı çabalarla, Türkiye ile AB arasında kapsamlı olan entegrasyonu daha da derinleştirmek için tasarlanmış kapsamlı bir yol haritasını başarıyla geliştirdiklerini anlatan Bolat, AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis’in bu dönüştürücü sürecin şekillendirilmesinde ve yönlendirilmesinde hayati bir rol oynadığını ifade etti.
Gümrük Birliği önemli rol oynadı
Bakan Bolat, ikili ekonomik ilişkiler ve Gümrük Birliği konusunda şöyle konuştu: “AB ve Türkiye her zaman birbirlerinin önemli ekonomik ve ticari ortakları olmuştur. Türkiye ile AB arasında 1995 yılında Gümrük Birliği’nin kurulmasıyla bu ortaklığı güçlü bir sözleşme temeline oturtmayı başardık. O tarihten bu yana Gümrük Birliği, ticaretin giderek serbestleştirilmesi ve Türkiye’nin AB müktesebatına ve ticaret politikalarına uyumu yoluyla ticari ilişkilerin sürekli olarak geliştirilmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Daha önceki başarılarımızın üzerine başarılı bir şekilde koyarak ikili ticaretimizi her yıl artırdık. Bunun sonucunda ulaştığımız 2023 yılında ikili ticaretimiz tüm zamanların zirvesi olan 210 milyar dolara ulaştı. Gümrük Birliği, kesintisiz ticaret ve yatırım akışlarını teşvik ederek, her iki bölgedeki iş toplulukları için önemli bir değer yaratarak küresel pazardaki rekabet güçlerini artırdı.”
Gümrük Birliği ortaklığının yalnızca malların verimli biçimde hareketini kolaylaştırmakla kalmadığına işaret eden Bolat, bunun aynı zamanda kolektif gücün, yenilikçiliğin ve kaynakların güçlendirmesine de imkan sağladığını belirtti.
“Gümrük Birliği yapısı geliştirilmeli”
Bakan Bolat, “Son 30 yılda uluslararası ticaretin değişen manzarası göz önüne alındığında Gümrük Birliği’nin yapısını geliştirebileceğimiz önemli alanlar var.” değerlendirmesini yaptı.
Güncelleme sürecinde Gümrük Birliği’nin hizmetler ve dijital ticaret gibi yeni alanlara genişletilmesinin önemine dikkati çeken Bolat, yeşil ve dijital dönüşümde işbirliğinin derinleştirilmesi gerektiğini anlattı.
Gümrük Birliği’nde yapısal kusurlar
Bolat, “Başlangıçta Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğine kadar geçici bir düzenleme olarak tasarlanan Gümrük Birliği’nin mevcut yapısının kalıcı yapısal kusurlara sahip olduğu bir gerçek.” dedi.
Gümrük Birliği’nde yer alan kusurların tarafların Serbest Ticaret Anlaşması ağları arasında giderek artan eşitsizlikler, kara yolu kotaları ve iş dünyası temsilcilerinin Gümrük Birliği’nden tam olarak yararlanma kabiliyetini engelleyen hantal vize prosedürleri olduğunu vurgulayan Bolat, “Günümüzde transit kotaların uygulanması, Gümrük Birliği’mizde serbestçe dolaşması gereken Türk ürünlerinin teslimatının daha uzun ve daha maliyetli olmasına yol açmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Vize sorunu
Bakan Bolat, bu durumdan sadece Türk ürünlerinin etkilenmediğini, AB şirketlerinin Türkiye’de ürettiği ürünlerin de aynı engellerle karşı karşıya olduklarını anımsatarak, “Vize işlemlerinde yaşanan tıkanıklıklar, Türk iş dünyasının faaliyetlerini aksatmanın yanı sıra AB ile yakın ticari bağları olan Avrupa’nın çok uluslu iş modellerinde de ciddi belirsizliklerin oluşmasına neden oldu.” diye konuştu.
“Mevcut sorunlar, Gümrük Birliği’nden elde edilen faydaları sınırlandırıyor.” diyen Bolat, Gümrük Birliği’nin derinleştirilmesiyle ticari ve ekonomik ilişkilerin potansiyelinin artacağını söyledi.
Bolat, son dönemde dünya ve uluslararası ekonominin bir dönüm noktasına ulaştığına işaret ederek, “Uluslararası arenada yaşanan birçok gelişme, dünya genelinde ekonomileri benzeri görülmemiş risk ve tehditlerle karşı karşıya bıraktı.” diye konuştu.
Karşılıklı gümrük vergisi savaşları, dünyanın önde gelen ekonomik merkezleri arasındaki sert rekabet ve birçok bölgeyi etkisi altına alan askeri çatışmaların yıldır süren ekonomik küreselleşme ve liberalleşme sürecini tehdit ettiğini aktaran Bolat, mevcut jeopolitik bağlamda, dünya çapındaki ülkelerin korumacı önlemler aldığına ve ticaret engellerine yöneldiğine işaret etti.
Bakan Bolat, “Uluslararası ilişkilerdeki temel gerilimler küresel ticarete de sıçradı ve iş faaliyetlerini, ticareti ve yatırımı dünya çapında giderek daha karmaşık hale getirdi.” dedi.
“Bu koşullar altında Gümrük Birliği’ni, ticari ve ekonomik etkileşimlerimizde doğru rotayı çizmemize yardımcı olan, aynı zamanda AB-Türkiye ilişkilerinin olumlu seyrinin devamını sağlayan bir pusula olarak görüyoruz.” diyen Bolat, Türkiye’nin güçlü ekonomik yapısı ve stratejik konumuyla tedarik zincirlerinin çeşitlendirilmesi ve ekonomik güvenliğin artırılmasında kilit rol oynayacağını belirtti.
Bolat, iş ve ticarette köklü ve güvenilir ekonomik bağların kritik rolünü anımsatarak, bu bağların başarılı ticari ilişkilerin üzerine inşa edildiği temel olduğunu ve yeni fırsat kapıları açacağını anlattı.
AB ve Türkiye’nin yakın işbirliğini sürdürdüğünde, ekonomilerini dış şoklardan daha iyi koruyacağını, ortaya çıkan ekonomik tehditler karşısında daha sağlam olacaklarını ifade eden Bolat, “Beklentim, çabalarımızı koordine etmek için yeni bir format olarak Türkiye ile AB arasındaki Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu’nun böylesine ileriye dönük bir vizyonun oluşmasına vesile olmasıdır. Bu yakın işbirliğinin Gümrük Birliği’mizin güncellenmesine ve Türkiye-AB ilişkilerinin derinleşmesine de yol açacağından hiç şüphem yok.” diye konuştu.
“Üreticiler ve değer zincirleri Gümrük Birliği ile bağlandı”
AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis de “Gümrük Birliği, üreticilerin ve değer zincirinin güzel biçimde bağlanmasını sağladı.” dedi.
Türkiye ve AB arasında ikili ticari ilişkilerin çok kuvvetli olduğunu vurgulayan Dombrovskis, “Karşılıklı ticarette 2023’te 206 milyar avroyla yeni rekor kırıldı. Türkiye, AB’nin en büyük 5. ticaret ortağı konumuna geldi.” ifadesini kullandı.
Dombrovskis, Türkiye ve AB arasında karşılıklı mal ticaretinin dengeli ve değer zincirlerinin birbirlerine kuvvetle bağlı olduğunu dile getirdi.
Ticaret önündeki engellerin kaldırılması ve ticari ilişkilerin zenginleştirilmesinin dayanıklılığı artıracağının altını çizen Dombrovskis, bugünkü diyaloğun ticari engelleri kaldırmak, değişik işbirliği alanlarını belirlemek gibi çeşitli konuların ele alınacağı önemli bir platform olduğunu aktardı.
Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu kapsamında yapılan “Türkiye-AB İş Diyaloğu” toplantısına, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD), Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK), Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK), Türk İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED), Avrupa İş Dünyası Konfederasyonu (BusinessEurope), Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (EUROCHAMBRES), Avrupa KOBİ Birliği (SMEunited) temsilcileri de katıldı.
Bolat’tan X’ten paylaşım
Öte yandan, Bakan Bolat, X sosyal medya hesabından, “Bugün, Brüksel’de AB Komisyonu Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis ile Türkiye’den ve AB’den çok sayıda iş dünyası kuruluşlarının başkanlarının katılımları ile AB-Türkiye Yüksek Düzeyli Ticaret Diyaloğu kapsamındaki İş Dünyası Yuvarlak Masa Toplantısını gerçekleştirdik.” paylaşımını yaptı.
Öğleden sonra hükümetler arası görüşmeler yapacaklarına işaret eden Bolat, “Toplantıda iş dünyalarımızın Gümrük Birliği’mizin işleyişini, ikili ticaretteki mevcut durum ve ekonomik ilişkilerin daha da geliştirilmesi adına başta Gümrük Birliği’nin modernizasyonu olmak üzere iş dünyasının beklentilerini ve önerilerini etraflıca değerlendirdik.” ifadesini kullandı.
Bakan Bolat, şunları kaydetti: “AB ve Türkiye ekonomik ilişkilerinin güçlendirilmesinin ve Gümrük Birliği’nin modernizasyonunun hem Türkiye’nin hem de AB’nin ortak çıkarına olduğu hususunda iş dünyalarımızın mutabık olduğunu gördüğümüz toplantıda, atılacak ortak adımların AB’nin ve Türkiye’nin küresel değer zincirlerindeki rekabet gücünün yükseltilmesine önemli katkılar sağlayacağı konusunda görüş birliğine vardık. Bu bağlamda, en önemli ticaret partnerimiz konumundaki AB ile ticari ve ekonomik ilişkilerimizin daha da derinleşmesi ve farklı alanlara genişletilerek güçlendirilmesi noktasında çalışmalarımıza kararlılıkla devam edeceğiz.”