Connect with us

Genel

15 Temmuz resmi tatil mi, hangi gün 2024? 15 Temmuz özel sektör tatil mi, kimlere tatil?

15 Temmuz resmi tatil mi 2024 yılı Temmuz ayıyla birlikte araştırılmaya başlandı. 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli etkinlik ve programlarla kutlanacak. Temmuz ayında tatil planı yapacaklar merak içerisinde 15 Temmuz’un bu yıl hangi güne denk geleceğini ve “15 Temmuz resmi tatil mi?” sorusunun cevabını araştırıyor. Merak edilen soruyla ilgili ayrıntılar belli oldu. Peki, 15 Temmuz resmi tatil mi 2024, hangi güne denk geliyor? 15 Temmuz özel sektör tatil mi, kimlere tatil? İşte merak edilen ayrıntılar…

Yayınlanma

@

15 Temmuz hangi güne denk geliyor? 15 Temmuz resmi tatil mi? Temmuz ayında tatil planı yapacaklar merak içerisinde bu soruların cevabını araştırıyor. Merak edilen sorular resmi tatil takviminin açıklanmasıyla birlikte cevabını buldu. Peki, 15 Temmuz resmi tatil mi? İşte merak edilip araştırılan ayrıntılar…

15 TEMMUZ RESMİ TATİL Mİ?

15 Temmuz resmi tatildir ve bu yıl 1Pazartesi gününe denk gelecektir. 15 Temmuz’un resmi tatil olması, TBMM tarafından kabul edildi. İşte, o kanun;

MADDE 1- (1) Ankara İline bağlı “Kazan İlçesi”nin adı “Kahramankazan” olarak değiştirilmiştir.

MADDE 2- (1) 17.3.1981 tarihli ve 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ve 1 Mayıs günü” ibareleri “,1 Mayıs günü ve 15 Temmuz günü” olarak ve birinci fıkrasının (C) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

“C) 1 Ocak günü yılbaşı tatili, 1 Mayıs günü Emek ve Dayanışma Günü ve 15 Temmuz günü Demokrasi ve Direnme Hakkı Günü tatilidir.”

TBMM KAYITLARINA GEÇEN KANUN GEREKÇESİ

Türk Silahlı Kuvvetleri içerisinden askeri üniforma giymiş bir grup Fetö mensubu cuntacı terörist tarafından 15 Temmuz 2016’da Türkiye Cumhuriyeti devletini, demokrasiyi ve milli iradeyi hedef alan haince bir darbe girişiminde bulunulmuş, buna karşı başta Ankara ve İstanbul olmak üzere ülkemizin her yerinde milletimiz canı pahasına darbeci güçlerle mücadele etmiş ve bu melun kalkışmayı önlemiştir.

15 Temmuz gecesi, Aziz Milletimiz sokaklara, meydanlara inerek; namlulara, tanklara, helikopterlere, uçaklara karşı sadece, imanından aldığı güç ve çıplak elleriyle bir kez daha istiklali ve istikbali için destani bir mücadele vermiştir. İradelerini Fethullahçı terör örgütünün başına teslim eden şer çetesi
mensuplarının teşebbüsleri, milletin ortak, mücadeleci iradesi ve tüm kurumlarıyla devletin kararlılığı karşısında başarısız olmuştur.

Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere 15 Temmuz gecesi yaşananlar darbeci despotlara karşı bir milletin topyekün direnişini ifade etmesi ve onları akamete uğratması bakımından dünya halk hareketleri tarihinde mutlaka ayrı bir yere sahip olacaktır. İstanbul Boğaz Köprüsünde, Vatan Caddesinde, Taksim Meydanında, Ankara TBMM’de, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Genel Müdürlüğünde ve sayamadığımız birçok başka yerde nelerin yaşandığı elbette genel görüntüsü, dramatik sonuçları, sergilenen vahşet ve saldırganlık bakımlarından ortadadır. Ancak bütün bunların arka planında peyderpey anlaşılan, ortalıkta ki toz bulutu dağıldıkça daha iyi görülen, bir milleti millet yapan sosyal bağlara, ortak kader ve gelecek duygusuna tekabül eder şekilde kahramanlık örnekleri, insan hikayeleri vardır. Askeri binalarda organize çete mensuplarının harekâtlarını engellemek için arkamda kimse var mı diye bakmaksızın direniş gösteren askeriye mensupları, tankların hareketini engellemek için bana ne olur diye düşünmeksizin onun önüne bedenini siper eden vatandaşlar, her yerde ve her şekilde kararlı bir direniş gösteren milletimizin tüm mensupları hepimizin ortak hafızasında ve nihayet milletimizin şanlı tarihinde yerini almıştır.

Fetö çete mensuplarının darbe teşebbüsüne karşı bu kahramanca direnişin ortaya konduğu önemli yerlerden birisi elbette darbecilerin karargah olarak kullanıp, savaş uçaklarını ve helikopterleri seferber ettikleri Akıncı hava üssünün yer aldığı Kazan’dır. Kazanlılar o gece genci yaşlısı, kadını erkeği hep birlikte üsse giderek kahramanca mücadele etmiş, jetlerin önüne yatmış ve tarlasındaki ürünlerini yakarak jetlerin havalanmasını engellemeye çalışarak sivil direnişin ateşleyicisi olmuştur. Kazan İlçemizin ismini “Kahramankazan” olarak değiştirme teklifimiz, sadece Kazan halkının kahramanlığına karşı değil o gece her yerde millet iradesine sahip çıkmak için mücadele veren tüm kahramanlıklara karşı millet iradesinin tecelligahı olan Meclisimizin anlamlı ve yerinde bir mukabelesi olacaktır.

15 Temmuz darbe girişimine karşı milletimizin ortaya koyduğu kararlı mücadele ve destani direnişte ona mihmandarlık eden Başkomutanımız Sayın Cumhurbaşkanımızın, Başbakanımızın, tüm parti genel başkanlarının ortak tutumları hayati bir yere sahiptir. Her yönüyle 93 yılık Cumhuriyet ve 70 yıllık demokrasi tarihimizde ayrı bir yere sahip olan 15 Temmuz tarihinin milletimizin ortak kader ve gelecek duygusunda taşıdığı anlama binaen “Demokrasi ve Özgürlükler Günü” olarak kabulü için Kanun Teklifimiz Yüce Meclisin takdirlerine sunulmuştur.

Okumaya devam et
Yorum yap

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Genel

66 Yaşındaki Sanatçı Nevzat Altındağ, Anadolu Türkülerini Yaşatıyor

Afyonkarahisar’ın Çay ilçesinde yaşayan 66 yaşındaki ses ve bağlama sanatçısı Nevzat Altındağ, 50 yıldır düğün, festival ve şenliklerde hem çalıp söylüyor hem de şehrin tanıtımına ve Anadolu türkülerinin gelecek nesillere aktarımına katkı sağlıyor …

Yayınlanma

@

Yazan

Afyonkarahisar’ın Çay ilçesinde yaşayan 66 yaşındaki ses ve bağlama sanatçısı Nevzat Altındağ, 50 yıldır düğün, festival ve şenliklerde hem çalıp söylüyor hem de şehrin tanıtımına ve Anadolu türkülerinin gelecek nesillere aktarımına katkı sağlıyor.

Küçük yaşlarda müziğe merak salan Altındağ, babasının aldığı bağlamayla radyodaki ritimlere kulak vererek çalmayı öğrendi.

Vatani görevi öncesinde olduğu gibi sonrası da Çay ile çevre belde ve köylerde düğünlere giderek çiftlerin mutluluklarına ortak olan Altındağ, 1996, 1997 ve 2000’li yıllarda üç müzik kaseti çıkardı. Bölgede ünlenen sanatçı, çeşitli illerde ve Almanya’daki yöresel festivaller ile etkinliklerde sahne aldı.

İlçedeki dükkanında bir taraftan kaset, cd ve enstrüman satışı yapan diğer taraftan gençlere bağlama kursu veren Altındağ, bölgedeki düğün, festival ve şenliklere de katılıyor.

Lise mezunu olan Altındağ, AA muhabirine, Kültür ve Turizm Bakanlığınca Türkiye’deki geleneksel sanatları ve sanatçıları desteklemek amacıyla somut olmayan kültürel miras taşıyıcılarına verilen “sanatçı tanıtma kartı”nı 2018 yılında aldığını söyledi.

Katıldığı festival ve şenliklerde çok sayıda ödül aldığını dile getiren Altındağ, şunları anlattı:

“Müzisyenlikte önemli olan kulaktır. Merak ve iyi bir kulağa sahip olduğunuz zaman bu iş olur. Benim de enstrümanım bağlama. Çalmayı da kendi kendime öğrendim. Hocam hiç olmadı ama müzisyenlik hevesim vardı. Sürekli radyodan türkü dinleye dinleye kendimi geliştirdim. Yaklaşık 15 yıl önce Afyon Kocatepe Üniversitesi Devlet Konservatuvarındaki bazı akademisyenlerden nota ve solfej dersi de öğrendim.”

Müzik hayatını düğün ve festivallere giderek sürdürdüğünü ifade eden Altındağ, “Çay’da 25 yıl önceye kadar düğünlere giden tek sanatçı bendim. Düğün yapmak isteyen vatandaşlar, boş günüm için sıraya girerlerdi. Şimdi çok sayıda öğrenci yetiştirdim. Başka müzisyen arkadaşlar sektöre dahil oldu. Nüfus da sürekli arttığı için zaten benim tek başıma yetişme imkanım yoktu. İlçedeki çiftlerin yüzde 70-80’inin düğününü ben yapmışımdır. Düğün kameraları ve çekilen fotoğraflarda anılarımız var.” diye konuştu.

“TRT ve bazı özel televizyon kanallarında türküler söyledik”

Nevzat Altındağ, çıkardığı albümlerde kendi derlediği türkülerin yanı sıra Afyonkarahisar yöresinin anonim eserlerini seslendirdiğini belirtti.

Altındağ, derlediği bazı türkülerini farklı müzisyenlerin ağzından duydukça mutlu olduğunu, keyif aldığını söyledi.

Anadolu türkülerini seslendirmekten ve şehrini tanıtmaktan mutlu olduğunu dile getiren Altındağ, şunları kaydetti:

“TRT ve bazı özel televizyon kanallarında türküler söyledik. Programlara katılarak memleketimizi tanıttık, hala daha tanıtıyoruz. Nefesim yettiği kadar, elim ayağım tuttuğu müddetçe müzisyenliği sürdürmeye kararlıyım çünkü seviyorum bu işi. İsteyerek yapıyorum. İnsanın içinde heves olsun yeter.”

Kaynak: AA / Kültür Sanat

Okumaya devam et

Genel

2025 Yılı Yeni Film Senaryoları

2025 yılı, sinema dünyasında devrim niteliğinde senaryolarla dolup taşıyor. Hayal gücünüzü zorlayacak projeler ve geleceğin yıldızlarını parlatacak senaryo fırtınasıyla tanışın. Sinemanın yeni çağını keşfedin!

Yayınlanma

@

Yazan

2025 Yılında Sinema Dünyasını Sarsacak Yenilikçi Senaryolar

2025 Yılında Sinema Dünyasını Sarsacak Yenilikçi Senaryolar

2025 yılı, sinema dünyasında devrim niteliğinde değişimlerin yaşanacağı bir dönem olarak karşımıza çıkıyor. Teknolojinin ilerlemesi, izleyici beklentilerinin evrilmesi ve yaratıcı zihinlerin sınırları zorlaması, yeni film senaryolarını şekillendiren temel faktörler arasında yer alıyor. Bu içerikte, 2025 yılında sinema dünyasını sarsacak yenilikçi senaryoları derinlemesine inceleyeceğiz.

Gelişen teknolojiler, sinema senaryolarının anlatım biçimini köklü bir şekilde değiştirmekte. Özellikle yapay zeka, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik gibi kavramlar, yeni hikaye anlatım tekniklerinin kapısını aralıyor.

  • Sanal Gerçeklik ile Anlatım: İzleyicilerin hikayenin içine girmesini sağlayan senaryolar, 2025 yılında daha da yaygınlaşacak. İzleyiciler, karakterlerin perspektifinden olayları deneyimleyerek, hikayeye daha derin bir bağlılık hissedecekler.
  • Yapay Zeka Destekli Senaryolar: Yapay zeka, senaristlerin yaratıcı süreçlerine yardımcı olacak. Örneğin, karakter gelişimi ve diyalog yazımı gibi alanlarda yapay zeka, senaristlere ilham verebilir.
  • Çoklu Hikaye Akışları: İzleyicilerin seçimlerine göre şekillenen senaryolar, 2025 yılında daha fazla dikkat çekecek. Bu tür senaryolarda izleyicilerin yaptığı seçimler, hikayenin gidişatını değiştirecek.

2025 yılında, sinema dünyası özellikle sosyal adalet, çevre sorunları ve insan ilişkileri gibi temaları ele alan senaryolarla dolup taşacak. İzleyiciler, bu tür hikayelerle duygusal bir bağ kuracak ve toplumsal konulara daha fazla dikkat çekilecektir.

2025 yılı, sinema dünyasında yenilikçi senaryoların ve yaratıcı yaklaşımların etkisinin hissedileceği bir dönem olacak. İzleyiciler, sadece pasif birer izleyici değil, aynı zamanda hikayenin bir parçası haline gelecekler. Tüm bu faktörler, sinemanın geleceğini şekillendirecek ve izleyicilere eşsiz deneyimler sunacaktır.

Hayal Gücünün Sınırlarını Zorlayan 2025 Film Projeleri

2025 yılı, sinema dünyasında yenilikçi ve çığır açan projelerin ortaya çıkacağı bir dönem olarak öne çıkıyor. Sinema sanatçıları ve senaristler, izleyicilerin hayal gücünü zorlayacak, alışılmışın dışındaki konularla karşımıza çıkmayı hedefliyor. Bu yazıda, 2025 yılında izleyiciyle buluşacak olan heyecan verici film projelerini keşfedeceğiz.

Bu film, zamanda yolculuk yapabilen bir karakterin başından geçen maceraları anlatıyor. Görsel efektler ve derin hikaye kurgusu ile izleyiciyi etkisi altına alacak. Film, geçmişin ve geleceğin karmaşasını, insanlığın evrimine dair sorgulamalarla birleştiriyor.

Teknolojinin doruk noktasına ulaştığı bir gelecekte, insanlar sanal gerçeklikte yaşamaya başlar. Ancak, bu sanal dünya ile gerçeklik arasındaki ince çizgi giderek bulanıklaşır. Yapay zeka ve sanal gerçeklik temalarını harmanlayan bu film, izleyicileri düşündürmeye ve sorgulamaya itiyor.

Uzayda geçen bu destansı film, farklı galaksilerdeki ırkların savaşını konu alıyor. Gelişmiş uzay teknolojileri, görsel şölen niteliğindeki sahneleriyle dikkat çekiyor. İzleyiciler, evrenin derinliklerine yolculuk yaparak, insanlık için savaşan varlıkların öyküsüne tanıklık edecekler.

İklim krizi ve doğanın tahribatı, bu filmde doğaüstü güçler tarafından intikam alma hikayesi şeklinde ele alınıyor. İnsanların doğaya karşı sorumluluklarını vurgulayan bu projede, çarpıcı bir çevre mesajı veriliyor. İzleyiciler, bu güçlü anlatım sayesinde sorumlu bir gelecek için ilham alacaklar.

Yapay zeka ile insanların bir arada yaşadığı bir dünyada, bir robotun duygusal bir uyanışı yaşaması anlatılıyor. İnsani duyguların makinelere aktarılması fikri, izleyicilere derin düşünceler sunuyor. Bu film, teknolojinin insanlık üzerindeki etkilerini sorgularken, aşk ve bağlılık gibi duyguları da ele alacak.

2025 yılı, sinema dünyasında hayal gücünün sınırlarını zorlayan projelerle dolu bir dönem olarak karşımıza çıkıyor. İzleyiciler, bu filmler aracılığıyla yeni bakış açıları kazanacak ve geleceğe dair umut dolu hikayelerle buluşacak. Sinema, her zaman olduğu gibi, hayal gücünün en derin köşelerine yolculuk yapmaya devam edecek.

Geleceğin Yıldızlarını Yükseltecek 2025 Senaryo Fırtınası

2025 yılı, sinema dünyasında adeta bir devrim yaşanacak. Senaryo yazım teknikleri ve yaratıcı yaklaşımlar, film sektöründe geleceğin yıldızlarını belirlemede kritik bir rol oynayacak. Sinema, sadece bir eğlence aracı olmaktan çıkıp, derin sosyal, kültürel ve psikolojik meseleleri ele alan bir platform haline gelecek.

Gelecek senaryolarında dikkate alınacak bazı yenilikçi yaklaşımlar:

  • Çok Katmanlı Hikaye Anlatımı: İzleyiciyi daha derin bir deneyime sürüklemek için çok katmanlı anlatım teknikleri kullanılacak. Bu, karakterlerin içsel çatışmalarını ve toplumsal meseleleri daha etkili bir şekilde yansıtacak.
  • İnteraktif Senaryolar: Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte, izleyicilerin hikayenin akışını etkilemesine olanak tanıyan interaktif senaryolar ön plana çıkacak.
  • Gerçek Zamanlı Hikaye Gelişimi: Filmler, gerçek zamanlı olaylarla bağlantılı olarak gelişecek ve izleyicilere dinamik bir deneyim sunacak.

2025 yılı, karakter derinliğinin ve çeşitliliğinin öne çıkacağı bir dönem olacak. Artık sıradan kahramanlar değil, gerçek hayattan ilham alınmış, karmaşık ve katmanlı karakterler izleyicinin karşısına çıkacak. Bu karakterler, izleyicinin empati kurabileceği ve kendinden bir parça bulabileceği figürler olacak.

Gelecek senaryoları, toplumsal meseleleri ele alırken daha cesur ve samimi bir yaklaşım sergileyecek. Aşağıdaki temalar, 2025 yılındaki senaryoların merkezinde yer alacak:

  • İklim Değişikliği: Çevre sorunları ve iklim değişikliği, senaryoların ana temalarından biri haline gelecek. Bu konular, izleyicilere farkındalık kazandıracak şekilde işlenecek.
  • Toplumsal Adalet: Eşitlik, ayrımcılık ve insan hakları gibi konular, hikayelerin merkezinde yer alacak. Bu, izleyicinin toplumsal değişim üzerine düşünmesini sağlayacak.
  • Teknoloji ve İnsanlık: İnsanların teknoloji ile olan ilişkisi, senaryoların önemli bir parçası olacak. Bu temalar, insanlığın geleceğini sorgulayan hikayelerle birleştirilecek.

2025 yılı, senaryo yazımında devrim niteliğinde değişikliklere ev sahipliği yapacak. Yaratıcı zihinler, geleceğin yıldızlarını yükseltecek senaryolarla sinema dünyasını yeniden şekillendirecek. İzleyiciler, sadece bir film izlemekle kalmayacak, aynı zamanda derin ve düşündürücü deneyimlere tanıklık edecekler.

Okumaya devam et

Genel

101 yaşındaki Erzurumlu Aliye Nine’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan sevgisi

Erzurum’da yaşayan 101 yaşındaki Aliye Göger, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sevgisini yüreğinden ve dilinden hiç eksik etmezken Cumhurbaşkanı ile olan görüşmesini anlattı

Yayınlanma

@

Yazan

Erzurum’da yaşayan 101 yaşındaki Aliye Göger, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sevgisini yüreğinden ve dilinden hiç eksik etmezken Cumhurbaşkanı ile olan görüşmesini anlattı

Okumaya devam et

En Çok Okunanlar